İSTANBUL
İstanbul..
Ah İstanbul.. Geçer dedim,geçmedi Gider dedim, gitmedi. En yüksek tependen aşkımı haykırdığım günler, ne desen boş.. Anlatıyorsun bir şeyler, rüzgarın fısıldıyor kulağıma.. Ölüm senfonisi gibi, ölen her bir bedenin ruhunun ezgisi gibi. Yakıyor canımı çok yakıyor.. Kış aylarında bacalardan tüten duman gibi sigaram tütüyor şimdilerde.. İstanbul.. Ah İstanbul.. Gözyaşım akıyor, Ege ile Akdeniz’i birleştiren Marmarayı taşıracak gibi.. Parmaklarım uzanıyor sana, tüm inceliklerini, tüm güzelliklerini, tüm çirkinliklerini bilerek.. Hayallerim var İstanbul, senin yıkımına uğramış hayallerim.. Uçsuz bucaksız hayaller.. Birleştirsen iki anlamsız parçayı birleştiren Fatih Sultan Mehmet Köprüsü gibi.. Mavilerin mavisi göğünle büyülediğin aklım.. Bir yaprak üzerindeymişim gibi boğazdan süzüldüğüm hatrıma gelir.. Bir kez daha severim seni İstanbul.. Zalimliğini özlerim Öğrettiklerini özlerim.. Tüm şehrin ortasında Kız Kulesi gibi yalnız kalanı nasıl yıktığını gözümden geçiririm.. Özlerim, bazen aç martıları vapurdan doyuran insanlar gibi olan şevkatini.. Özlerim, bir tramvay makinisti gibi olan aceleciliğini.. İstanbul.. Ah İstanbul.. Getirdiklerinden daha çok götürdün bendeN.. Nasıl hesap vereceksin. nasıl akıtacaksın günahlarını, kirlerini.. O koskoca gökyüzünden nasıl hıçkırarak ağladığını herkes bilir.. Sende pişmansın İstanbul olmaktan.. Ama yine de susarsın.. Kız Kulesi sessizliğine bürünürsün yine.. O kadar kalabalığın içinde yalnız kalmayı tercih edersin sende.. Sende yıkılırsın.. Güçlü kalmayı bilemezsen.. |
Ellerinize ve yüreğinize sağlık. Devamını bekliyorum. Tebrikler.