COBANLAR ve SÜRÜLERCobanlar kaval caliyordu Itler sürüyordu sürüleri Sürü , coban olamazdi Katiydi bu emirleri Coban kaval caliyordu Melesiyordu sürüler Kaval sesi yanikti Ninniciydi türküler Bu diyet Eski bir diyetti Kasaplar Hesaplari payetti Sürüler umutluydu Hallerinden mutluydu Yesil yesil yem yesil Uykuda misil misil Melesiyorlardi Bir kac kuzu hesaplandi planda Az bir sürü gerekliydi yarinda Gidecekler iplenecekti Arta kalan chip lenecekti Bas cobanlar alt cobanlara Ninniler besteliyordu Coban orkestrasi Son besteyi ezberliyordu Bas cobanlar yarinlara Sürüsüz düs kuruyordu Sürüler sürülüyordu Son defter dürülüyordü Ücgen icindeki cobanlar Sürülere yazdiklari Kadarlere gülüyordu Son planda tanrilik vardi Tek gözlü cobanlar Dört kitap yazdi sürüler duadaydi Duaciydi sürüler Ilk günden bu güne Sürünen sürüler Kurbanlikti hepsi Hazirlaniyordu tepsi Son ziyafete Sürüler, basi egik duadaydilar mezbahada atomlar bileniyordu uzak komandali cellat üzülemeyecekti bile cünkü vicdanindan cok uzakti sürünen sürüler cok seviyordu cobanlarini kaval sesini kamcili cobanlarini hep coban kalsin sürsün diye ebedi sürüleri ve kuzularini ve gelmislerdi finale bu final son perdeydi israyiller her yerdeydi bütün kutularin kapaklari acilmisti atom mantarlari tüm gezegene sacilmisti yanan sürüler son anlarinda hala tanri ararcasina beyinsiz kafa taslarinda agizlari acilmisti ölenler ve kalanlar cobanlarina kizmiyorlardi bilmiyorlardi kitaplarida cobanlarin yazdigini mahseri senaryoya tanrisal kader diyorlardi coban koyun oyununda cobanlarinin ugruna göz kirpmadan öleceklerdi melese melese |