Bizim ev
Konak değildi
İki katlı Toprak yığını belki İzi babamın sırtındaydı hala Ölmeden biraz önceye kadar Kapısı vardı tahtadan Açılmıyordu kimseye Dışarıdaki namuslu namussuzlar yüzünden Sokağımız derme çatma birazda engebeli Ne kayacak kadar yüksekte Nede top oynayacak rahatlıkta Oda büyüklüğünde çukurlar Ev yapmış çamur üstüne Bir girdimi içine Uğraş dur çıkarmak ne mümkün Önce ilk okula sonra liseye doğru döndü evimizin sağ sokağı Gittiğim tek sağ yolda okulum oldu zaten hayat boyu Ben kalbimin yoluna döndüm Oda solda ya Sağ yol daha düz sonu daha müreffehti oysa Ben sola gittikçe yol daha bir darlaştı Daha bir çukurlaştı Bütün yollar gibi sağa kaydı Ben heyelandan sanırken Nice yıllar sonra anladım sebebini Evimizde hiç kek yapılmazdı Anlamazdı ki bizim kuşağın annesi Anlasa da devir biriktirme devri Öncelik hep misafirde Çocuklar hükümdar olmak için daha çok beklemesi gerek Evler ferah içinde telden dolap Biraz ileride bulgur sakatlanan dolaplar Evden karakter çalmakta Bizim oyun kahramanlarımız tel dolabı Annelerimizinki bulgur dolabı Malum bizim gözümüzü doyurmaya Annelerimiz karnımızı doyurmaya çalışıyor Sobayla ısınmak ne mümkün Biz odun atardık içine Annelerimiz balkona atardı Soba kendini ısıtmadan söndürülürdü Kış bizim için bir sene sonra biter Onlar için bir ömür Merdivenlerle çıkılma zamanları değildi evlere Çoğu tek katlı Ağaçlarımız sokaklara servis yapardı meyvelerini Bizlerden önce Bizim için dallarını kırılmaması yeterli idi Evin en keskin yolu kuzeye çıkardı Ölenlerin yeni evini kurardık Yılın dört mevsimi sert rüzgârlar eserdi Çatısız bırakırdı bütün evleri Bizim evimizdi Bizim sokağımızdı Bizim ölümüzdü Bizim olduğumuz yıllardı Biz olduğumuz yıllardı |