DOĞUMBen sustum O sustu Sığla ağacı konuştu Başka gözler,diller, Tenler,umutlar,sözler, Değerler, Şehvetler dile geldi. Sönecekti Yelledik,salladık, Sallandık Olmadı Söndü. Kıpırdamadan baktık ardından Tren rayları gibi Ayrıydı gayrıydı Suslar vardı Olmayan zamanlarda üreyen coşkular Olmayan yemekleri pişirdik sönmüş ateşlerde Ağzımızı oynattık,yedik. Oynadık oyunumuzu Akşam oldu evimize döndük, Susarak... Ay tamamdı, Gün ağardı Mavi hareketliydi, Yeşil bir kaç tonda Kuş çırpınışta Bir kaç çınar yaprağı Bile düşmüştü yere Erkendi olmayan vakit Erken doğmuştu bebe, Ergen hallerden Kart hallere Sunuşlardan buluşlara Kaşımız vardı işte Ağız, burun,biraz boy,bakış El ,ayak vs Erken olmasaydı doğum. Zzs 23.12.2012 |
Hayatın bir tiyatro gibi sunuluşu muydu? Belki...
Ama, kelimeler, cümlecikler bağlıyor insanın bakışlarını, bir su misali akıp geçiyor gözünüzden, gönlünüzden şiir.