Aşk-ı Cefa İçinde
yarin bahçesinde sabır ile
çile devşiren cevahir tanın nur-u cemal-i selamla kapını çaldığında sine-i hasretinde dilin lal gönlün har ile harman sözün yar ile ırak iken gamlı gönlün turnalar ile dem tutar o dem ki vakti şad olanlarda ehil olmayan bir yaban şuha mihrabı dirhem dirhem semada safi nur sabırla döşenmiş sırlı kat cümle alem sırrına bitap bir halde naçar aşk-ı cefa içinde beşer-i erkan-ı sarhoş ey lütfu bol cevahir abdalın fakir konağı sersefil bir halde çölde rüzgarın otağı serabı gönül ırmağı olan sine-i hasretinde cürmü ap ak kılan Sina’da has fikri uçurum yarlarında zikir yarin dergahında sabır ile bin bela savıp sema-yı göklerde yedi ceddi bir olan cenneti kevser için yar koynunda cihad açar huzuru erkandır gönül şah-ı turnalarla bir aşk-ı muhabbete susuz sefası eza olan çöllerde uçar da uçar |