Dermana Derdi Muhtaç Oldum
dermana derdi muhtaç
dermansız dert adamı oldum zulmünden zalim öyle ağır öyle ağır ki hiç sebepsiz sinsi bir hüzün bırakaeak gidişinle başlayan özlem dolu hasret yükün ne gönlüm ne yüreğim nede ruhum dayanmıyor ağırlığına kalmadı dayanacak ne gücüm nede halim kırıldı sanki tam orta yerinden omiriliklerimi parçalayarak belim belliydi biliyordum suskun sessizliğinde kopup varlığımda var olan senin sınır boylarını yönde dört taraf her yerden saran senden başka ilgilendiği ilgilendirdiği olmayan bütün duygu değer ve yargılarını şiddeti henüz yer yüzünde vuku bulmamış ölçeği duyulmamış deprem ve artçıları acımasızlığıyla hallaç pamuğu gibi saçarak dağıtıp parçalayıp param parça ederek bülbül ötmez viran bağlara dönderip çöl bataklığına benzeteceği güneşin çıplaklığındaki gölgesiz çaresiz kum taneciklerini temmuz sonu ağustos başı ikisinin ara zamanındaki güneş sıcaklığının yakışı gibi yakacağı kölecioğlunu dermana derdi muhtaç hale getireceği duygularını hislerini bütün düşlerini azraili olup öldüreceği hasret mezarlığına özlemleriyle birlikte kefensiz gömeceği şahin olup güvercini baykuş olup serçeyi götüreceği Ahmet kölecioğlu 24-09-2011 |