Şaire Sevdalanmak
Sabit duranı sever sevmediği laçkadır
Gökle arzın içinde o herkesten başkadır Yaşamayan ne bilsin cümle hali aşkadır Ateş közü yutmaktır şaire sevdalanmak. Gönülle yatar kalkar diyemezler paracı Kaf dağının ardında bir kantarda daracı Dünyayı merhem yapar kalbi şifa aracı Zehir’e bal katmaktır şaire sevdalanmak. Alim hesap yaparken geleceği sezmektir Güneşi kucaklayıp tüm evreni gezmektir Zayıfa kardeş olup hep zalimi ezmektir Koca dev’e çatmaktır şaire sevdalanmak. Kölesidir yarinin gözü yoktur pirlikte Cihanda sulha meftun umutları dirlikte Kavgadan hiç çekinmez muhabbeti birlikte Derin suya batmaktır şaire sevdalanmak. Koşar gök kuşağına biter akla karası Kılıç kesiği değil acıtır dost yarası Düğün dernek kurulur iki zaman arası Zor ölümü tatmaktır şaire sevdalanmak. Ayrılık celladının tam üstünden sekerek Tepe düzlük demeden aşk tohumu ekerek Atar vücut gazını haykırıp of çekerek Derdi gamı atmaktır şair’e sevdalanmak. 13.03.2013 Ahmet Çelik Ceyhan |