Sessizliğe
esen şehrin kalabalığında dipsiz bucaksız
kuyu denginde koşuyordu düşlerim her gece öylece bitap her gece öyle tarafsız ve sen düşüyordu gözlerimden kanayan parmaklarıma bir gece ansızın seni sevmekten uyandım baktığımda her yer karanlık sensiz düşsüz çaresiz ve ben tırnak eşiğinde parçalayacakken suskun dilimi gözlerimi kapatıp ellerine değdiriyordum ellerimi öylesine umarsız öylesine çaresiz |