İnsanın Ruhi Ve Kalbi Katlarını Anarken!Yar… Yüce kitabımıza ve efendimizin Hayatına baktığımızda Mertebeler görürüz, Varlığın ve insanın derecelendiğini İnsan-ı kâmil, En üst mertebeyi işaretliyor, Demek ki Altlarda da mertebe bulunmaktadır. Peki, nedir bu mertebeler diye Dikkatlice nazar edersek, işte o vakit Bir piramit Örneği aklıma geliyor En geniş olan Piramidin en alt kısmıdır. Piramit yükseldikçe alan daralır İnsanların çoğu, piramidin En alt kısmına karşılık gelir, Çoğunluk altlarda yaşar Nitelik ve dereceye vuruldukça İnsanların sayısında azalma olur, Zirvede çok az insan kalır İrfan geleneğinde “yedi katlı insan model”iyle karşılaşıyoruz Kur’anı Kerim, Hz. Peygamber’in sünneti Ve İslam’ın ruhundan hareketle Bu model belirlenmiş. Harici bir okumaya yaslanmıyor Bu model, çıplak bir metin Okumasından çıkmıyor, Kuran’ın Ruhunun verdiği ilhamla doğuyor Yedi katlı İnsan modeli Nefs-i emmare ile nefs-i safiye Arasındakileri içeriyor Her makamın Bir hususiyeti ve özelliği var; İnsan hangi makamdaysa makamının Hususiyetlerini taşıyor, nefs-i emmare İnsanın en alt makamını oluşturuyor Nefs-i emmare de İnsan büsbütün kötü/aşağı Olana açıktır, iyiye kapalı bir alandır İnsan içindeki Kötü sese kulak kesilir Bu sesin işaret ettiği yere gider, Kendisinde eksiklik, yanlışlık görmez Ve hatta günahkâr Olduğunu düşünmez. Arifler, bu mertebedekilerin münafık ve fasıkların Özelliğini taşıdığını söylerler, Velev ki Müslüman olsa da Nefs-i emmare mertebesin de yaşıyorsa Münafık ve fasık gibi olur Nefs-i emmareden Çıkmak için Müslüman olmak yetmiyor Daha fazlası gerekiyor, nefsin terbiye Ve tezkiyesi, yani nefsin sesini kısmak Ve böylece ruhun Gürleşmesine imkân vermek, İnsan bir nevi içinde miraç yaşatarak Nefs-i emmareden Nefs-i levvameye yükselmeli, Nefs-i levvamede İnsan nefsinden yana düşmez, Eksik ve günahkâr olduğunu düşünür Nefs-i levvameye Yükselmiş olan insanda İnsan-ı kâmile doğru bir seyir vardır. Kişi Nefs-i emmare de Sosyolojik olarak Müslüman’dır. Arkasından Nefs-i mülhime geliyor, İlhama açık nefs demektir, Nefs, tövbe, zikir, rabıta ve mücahedeyle Günahların ağırlığından Ve şehvet bağından kurtulunca, İlham ve feyz almaya kabiliyet kazanır… Mustafa Cilasun |