Kalabalık Sevdim Seni
Kalabalık sevdim seni ,
Sağ omzumun üzerinden bakan bir aşk bekçisi " Ben " ile gitmeden omuzlarıma bıraktığın göz yaşlarının o kurumamış nemli ıslaklığı bu bekçinin tek kudretiydi ... yaşamalıydı bu bekçi , "bir gün aşkın ıslaklığı kurursa ?" korkusuyla ama ölmemeliydi bu bekçi bilmeliydi . . . aşkın çok ıslanacağını , ve aşk ıslandığında... kirpiklerin kılıç, göz kapaklarının kalkan olacağını . böyle bir ıslaklığın ise ... cehennemin bile kurutamıyacağını . . . Kalabalık sevdim seni , yüreğimin sokaklarında bulduğum " Ben " ile, Bilirsin , hemde gitmek gibi bilirsin ... bu yüreğin sokakları, bi aralar , aşk’a çok yabancıydı bulduğum beni , senin öğrettiğin aşk Sokaklarına götürdüm , Ve bu sokaklarda kalan aşk dolu adımlar , ayağımızın bıraktığı sevda dolu izler ile . . . gözlerimde vuslat yaraları bıraktı, Bense bulduğum beni , gözlerimde bıraktım gözlerim kalabalıktı, kalabalık bendim, kalabalık sendin, sonra seni yüreğimde bıraktım . bense bu kalabalıkta yalnız kalan , kalabalık bir yalnız . . . Kalabalık sevdim seni , Sonunu bilmedim gökyüzündeki yıldız ile , o yıldız "Ben"dim Yıldızlarla sevdim seni ve ... sende yıldızdın... bilmem hangi son bahar gecesinde, yalnız kalınca , Benim gibi sönük bir yıldızın yüreğine düştün, sönük dedim de, sakın küskün kalma , sen gelince o kadar çok parladı ki bu yıldız ... bir an gözlerimin yelkenini, gökyüzüne çevirmedim değil . parlıyor sandığım yıldızlar, sen yüreğime düşünce , "Acaba Utanıp ,Söndüler mi " diye Kalabalık sevdim seni , bir bekçi tuttum omuzlarımda, bir yıldız büyüttüm yüreğimde yıldızlarla birlikte büyüyen bu aşk . . . aşk ile korkusuzluğa boğulan bu bekçi . . . " Ben " ile Çok kalabalık sevdim seni . |