Efkâr Yüreğime Sancılar Zerk EderkenYar… Ey suskun çığlıklarım, Ne çare ki Artık vakit gelmişti Gönül ne kadar hasredilse de, Hasret, aşk diyarlarına Alıp götürmüştü, gün birmiş, Geceler perdelerini çekerek, Umudun sahnelerine ibretle yer vermişti Ne gözyaşları dindi, Ne elem ruhumun hicranını sürura Gark etti, nefesler tükendi Bir hırçınlık Sökün ediyordu dalgaların Haşyete salan sesinden Kalbimin yalnızlığı, Bilmem ki hangi günahın Esaretinden kopan kavlinden Söz kifayet etmezken, Efkâr yüreğime sancıları ekerken Çok derinden ve ürperirken Bir canın acizliğini yaşıyorum, Sinemin en letafetli sahnesinden, İdrakimin elinden Ey yüce Dalgalar ve ta uzaklardan Halimi seyreden yalçın kayalar Duyun sesimi, Kalbimin suskun melalini, Sevdanın çile çektiren efsanesini Aşk adına yaşanmış En müstesna hikayeleri, Hakikatin irşat eden yankılarını Gül, dikeniyle güzeldir, Öz kalbinle mürebbiye olan Lehçedir, ancak ihsan sahibi bilir Yar bilme ki Hatırlar mısın, bir sonbahar Günüydü bırakıp gitmiştin Ruhumun, suskun çığlıklarını Hiç işitmemiştin, bahtım için Boyun büktürmüştün Yılların hasretiyle kalbimin Hıçkırıklarını bir dert edinmedin, Sessizliğine çekilmiştin Bir ser ver, Gözlerimin fersizliğine Bir gerekçe göster, Perişan halimi bildiğini haydi göster Bir bir nefesim Göçüp gidiyor, bilmem ki Umutlar kim için dile geliyor Söz kifayet etmiyor, Hal aşkın esrarını şerh edip sürura Erdirmiyor, boyun büktürüyor Ne söyleyim, bahtımın Nasibi için kime şikâyet edeyim, Sebebi hikmetini nerden bileyim Çaresiz sabredeyim, Kanaatin öğretisini deruhte edeyim, Ömrün nihayetini aşka vereyim Ey derdin Gailesiyle irşat olmuş gönüller Neredesiniz, duyun sesimi Çaresiz duçar olduğum melalimi, Dramatik hikâyemi, Nefesimde ki hicran seslerini Hazan ruhumu sardı, Sararmış yapraklar misali, toprağa Kokladı hüzünle ağladı Gözyaşları umutla kanatlandı, Ne bir şevk kaldı ve ne de Bir sürur aşkla kalbime aktı Mustafa Cilasun |