Baba...
Depreşti yine bugün
Şuramda derin yara. Yokluğunla aramda koca bir sekiz sene… Aklımda hep gülüşün, hasretin var canımda. Yıllarda geçti amma aynı soru dilimde: Niye gittin ki baba? Alışılırmış güya… Yarım bir can acıya nasıl katlanır? Söyle! Komik gelir duyana. Yıllarca sayıkladım. Sanki bir yerlerden çıkıp Ben geldim diyecektin; hep o anı bekledim. Olmadı babacığım gelmedin, gelemedin. Sanmıştım şaka yaptın. “Geçti bak kara kızım. Geçmedi babacığım, geçmedi, geçemedi… Gelmedin ya yanıma, depreşti derin yara. Ah baba! Kurban olam ben sana, Kurban olam kokuna. Sol yanımdaki yara, bana senden hatıra. Gittiğin o gün var ya Baharın yağmurları, yaza yetişemedin. O ektiğin tarlayı gönlünce biçemedin. Vasiyet ettin bana, biberleri mi sula. “İyi bak canlarıma.. Suladım onları ben, gözümdeki yaşlarla. Ağlayarak dokundum alın terin tarlana, Sen yoktun ki yanımda… Yıllar önce bu gündü, Kapanmamış gözlerin. Şaka değilmiş oysa Sen gerçekten gitmişsin. Dua niyaz yüreğim, Seni öyle özledim. Kabul eder mi Rabbim? Nur dolar mı mezarın? Bak ben geldim; kara kızın… Uzat can yüreğini, sarıl ne olur bana. Sil gözümün yaşını, bak ağlıyorum baba. Yıllar geçmiş üstünden, söyle, kimin umurunda? Bir ömür geçse dahi acım küllenmez baba… |
harıkaydı...