Vazgeçmişim...
Ayrılık ateşini, evvelinden sezmişim
Yalnızlığın resmini, gök kubbeye çizmişim Yar’i sineme sarıp, adını sayıklarken Günleri bir bir sayıp, tespih gibi dizmişim... Her yıldız kayışında, aynı dileği tutup Ettiğim intizarı, sol yanımda unutup Şu yaralı gönlümü, hayaliyle avutup Masmavi bir umutla, rüyalarda gezmişim... Hoşçakal dediğim gün, bir parçamı bırakıp Ağlayan gözlerimde, nice şimşekler çakıp Yaramı saramadan, yeni bir yola akıp Sarp dikenli yollarda, hayatımdan bezmişim... Serçe gibi sürgünüm, şimdi gurbet ellerde Sıladan beklediğim, sakız olmuş dillerde Kuruyan dudaklarım, suya muhtaç çöllerde Verimsiz toprakları, can havliyle ezmişim... Say ki yaklaştı ölüm, rahmet üstüme yağdı Say ki coşan cemaat, yükselen koca dağdı Mevla’nın bahşettiği, cennetinden bir bağdı Sensizse son yolculuk, hepsinden vazgeçmişim... Şiir ve yorum Mehmet Fikret ÜNALAN |