O türkü, çocuklar ve sen...
Eski bir radyo var dinler dururum
radyoda bir türkü çalar ben dinlemeye doyamam çaldıkça hüzünlenirim pencere de bekler dururum gözlerim hep yollarda. Onlar hep yenilik peşinde ben eskilerin adamı, eskileri seven bir adamım. Ola ki gelirsen bu şehre sana kahveler hazırlarım eksiksiz sofralar. Saçımı kestim, sakalıma kıyamadım sen seversin diye sokakların boşluğunda kendimle konuşurken, çocuklar bana bakıp durdu gitmeliydim oysa kimselere haber vermeden. Bir arkadaşa sığındım; sığınmasam daha çok yazacaktım demek ki arkadaşlara borçluyum mutluluğumu. Sen her bahar yeniden açan bir çiçek gibisin bense yokluğunda susuzluktan kuruyan. Bir türkü çalar durur radyoda pencereden bakar dururum seni anlatır durur. Bir şehir yıkılır yokluğunda sokaklar ıssız, çocuklar mutsuz. Sercan Ateş 26.05.2013 |