Yorulmuşum
Seher vakti olup da, tan yeri ağarınca
Kör nefsimden arınıp, dünyayı kucaklarken Gecenin matemini, hayırlara yormuşum Kuş dili bilmesem de, karınca kararınca Sıladan köprü kurup, Gurbet ele dalarken Sevdalı bakışını, uçan kuşa sormuşum... Kapım her çaldığında, can suyum geldi sanıp Büyük bir heyecanla, geleni karşılarken Hazan çiçeklerini, hayırlara yormuşum Uçuşan yapraklara, bir umut diye kanıp Canlanacaklar diye, gözyaşımı salarken Akan her damlasında, bir daha vurulmuşum... Bilmem kaçıncı fasıl, bozuk plak misali Sevdiğimiz o şarkı, defalarca çalarken Hicran olan besteyi, hayırlara yormuşum Nice şiirler yazıp, aşkımızın timsali Her hecede gam olup, dizelerle ağlarken Yine maziye dönüp, ne hayaller kurmuşum... Nadasa bırakmadan, yaşadığım sevdamı Çoraklaşmasın diye, dirhem dirhem sularken Açan her gonca gülü, hayırlara yormuşum Resminle süslediğim, mavi renkli odamı Gece yerimde sayıp, gündüzü arşınlarken Ağaran saçlarımdan, belli ki yorulmuşum... Mehmet Fikret ÜNALAN |