Dino
Cümlenin son bulduğu yerdeyiz,
Son bakış ve nokta… Ve yalnızlığın ölüme götürdüğü kapıdayız. O kapıda bekleyen maskeli yüzler… Tesadüfen o gün açan çiçek, Geride bıraktığı kanlı tohum… Ve kana bakan, mermi suratlı yüzler. Gökte hüzünlü sis ve azot kokusu, Bunlara eşlik eden keder kuşu, Ve geride bıraktığı siyah cüppe… Şafakla saldıran maskeliler, Geride korku ve tuhaf bir duygu. Ve geriye kalan karmakarışık imgeler. Son paragrafta kırılan kalem, Korkuyla bütünleşen kahverengi gözler, Ve sonu hiç gelmeyen tuhaf dualar. Ve son dua da bir ses… Son notada kopan sırat köprüsü. Anlamsız ama cinnet geçirici, Anlamsız ama keskin bıçak ucu. Yunus YILMAZ |