DUDAKLARINZaman önce ipek,sonra bir şelale gibi akıp giderken büyüttüm dudaklarını. Dudakların önce bir incir kadardı, Sonra büyüdü büyüdü göğsüme dayandı. Dudakların gözlerinden önce gözlerime ulaştı. Unutturmalıydı belki de ellerin dudaklarını. Oysa dişlediğim en güzel meyve bile o kadar tatlı olamazdı. Büyüdü dudakların. En güzel sözlerini fısıldadı. Dudakların kulağıma rüzgarların en sıcağını fısıldadı. Yine yolların sonu geldi sana dayandı. Yine bütün martılar sana doğru uçtular. Kediler çevrende piyasa yaptılar. Dudaklarım dudaklarını kucakladılar. Dünya bir yıllık dönüşünü bir günde tamamladı içimde. Ah içimde mevsimler aynı gün peşpeşe şahlandılar. |
asma bir üzüm gibi tatlıdır
ve bazan bir şarap kokar ten
içinde karlar yağarken
sonsuzluğun sıcaklığıyla kavrulur beden.