D A M L A
Ey yağmurun teselli edemediği damla!
Avunabilir misin, kıt kanâat sevdâmla? Sen ki; gözesi narin, hisle dolu dolusun Bereketten aşina, rahmete tapulusun Bırak beni vehmimde, öksüz, aksisedâmla. Hadi git; gök/yüzünü umutlara şimşekle! Yıldırımla hâlleşip yeryüzüne fişekle! Her dönüşüm sancılı, her sancıda bir acı Her acı, benliğinde; cömert, ketum kiracı Her evrede varlığın girer şekilden şekle. Dökül artık düşünme, dökül ilk göz ağrına; Hasret gider gönlünce, sokul kara bağrına. Gönülde çiy tanesi; şevke, sevince suret Dualarla, buhurla dem hanemde zuhur et! Demlenelim, buharlaş; ağış yağış uğruna. Yağarken dokunmaz ya biriniz diğerine; Gökten yere düşünce her şey yerli yerine Irmaklar yatağında akar gider ummana. Hallolman da rahmânî elbet vardır bir mânâ Öyle çekme içini derinlerden derine. Göz göz kaynar çözülen kalpgâhımızda duygun; Damarlardan süzülen hissiyatımız doygun! Ruhlar sende beslenir, yıka baştan aşağı. Ziyâ, senle dillenir renk renk ebemkuşağı Muradın sularına kulaç atmaktan baygın Sen, şansın şanssız kızı; ben bahtımın uşağı! 25.01.2011 15.20 02.02.2011 11.00 Salih ERDEM |