Bir Eylül Akşamı
Seni bir kez gördüm
Sonra yüreğim sana bağlandı Oldu çözülmez bir kör düğüm Sensin düşler de gördüğüm Ah o pırıl pırıl bakışların Beni aşk belasın da aşık eyledi Ah o gözlerin Sen kokan türküler söyledi O günden bu yana Sızlar da durur içim Seni sensiz yaşamak olsa benim sevdam Gözlerime gözlerindir deli davam Yüreğim de sen dilim de sana duam Harman olurum sevginle yağmur bulutum… ismin pelesenk olur dilime Dilim kalbime vurur Sol/um da sen atarsın Neylersin sen de bana susarsın Ben seni nasıl sevdim bilir misin Önce yar diye Sonra çocuklarıma ana Diye sevdim Kimselere diyemedim Gizledim Sakladım seni Hem aklımdaydın Hem saklım da Çıkarsız sevdim seni Bir gül gibi besledim Ta kalbimin derinliklerin de Kalbimin pusulası seni gösteriyor Rotam sensin Limanım sensin Ayaklarken kalbinin kıyısın da Kalbine girmekten korkuyorum Çünkü gözlerin derin denizleri andırıyor Kalbim güvenlik şeridine takılıyor Dolunaylı bir gece de Mehtap eşliğin de Hırçın dalgaların sesi kalbime çarpıyor Ve ben ise sadece sana göz atmakla yetiniyorum Kirpiklerimden sen damlıyorsun Sensizlik yitik kılıyor beni Kalbimde seni özlüyorum serap görüyorum Senin suretin su gibi çöllere düşüyor Kalbim kadar yakınım sana Ama bir o kadar da uzak Herkes gözüyle bakar sevdiğine Ama ben senin gözlerine Gönül penceremden kalbimle baktım Seni seyre dalmak için Ağma olur gözlerim çünkü aşk Gözle değil kalbinle bakabilmektir Öyle çok fazla hayalim yok El ele tutuşuruz Çay yudumlarken Muhabbet demleriz çay tadın da En fazla en fazla göz göze geliriz Şiirler yalnızlığımın adıydı Şiirler sevgimin duvara yansımasıydı Duvarlar eşlik etti bana Duvarlar şahitlik etti Sigaramın dumanı Evin rutubetine karıştı Ve kalbim de sen doğdun Sana ulaşamıyorum diye içmedim Kendimden geçmedim Anlayacağın kadeh kaldırmadan Aşkın sarhoşu oldum Aşk da bu değil midir Sevgilinin gözleri sarhoş etmez mi? Ben senin gözlerinde aşkı tattım Aşk sarhoşu oldum Herkes kendi yoluna yürürken Ben senin kalbine yürüdüm Ve kalbin de durdum Göz yaşım kadar Söz yaşlarım var Her aşığın senin gibi bir muradı var amma Sensin benim dermanım gönül yarama Bana aşkı sevgiyi hasreti özlemi sor ama Sensizliği sorma anlatamam dördüncü cemrem Seni sevmek Taze bir ekmeği fırından alıp Kokusuna kapılmak gibi Çektikçe içime çekesim gelir seni Sonra ellerini tuttuğumu hayal ederim Kızarır yüzüm başımı öne eğerim Muzipçe gülerim Hayali kızartırsa benzimi Gerçeği ne olur ey ben diye Bir sürü merhabalar sakladım sana Ama sana bir kez olsun merhaba diyemedim Sevdiğine merhaba diyememek ne kötü Kör kütük ona vurgunsun bir o kadar da ona hasret Cemre havaya suya toprağa düşer ya Sen benim kalbime düştün Dördüncü cemrem… El alemin dilin de yağmur olmaktansa Göz yaşlarım yağmur olsun Ama sen temiz kal sessiz kal O benim gönlümün cemresi Gelsin bana benim olsun diye geçirdim gönlümden Ama kimseye diyemedim Sadece sustum Evet sana ulaşamam diye içim acıdı Ama senin acın bile tatlı geldi bana Dileğimsin Duamsın Sabrımsın Yusuf misali sabırla imtihan olacağım galiba Fakat sen Züleyha değilsin Ama Züleyha kadar güzelsin Ay gibisin Güneş gibi ışıklar saçarsın Bende Yusuf misali kuyuya düştüm Ama benim kisi aşk kuyusu Sen de imtihanım Sayfalarca mektuplar yazdım Mürekkebi kurumadan Sensizlik ateşinde har oldu Küllerin de bile sen kokuyorsun Aynı şehirdeyiz ama sana hasretim Karşıma alıp gözlerine bakamıyorum ya Şimdi gökyüzü bile bana gurbet iken O gelsin bir kez göreyim Diyemedim sadece sustum Şiirler besteler güfteler Sol anahtarları sol/uma karışıyor Ham olan kalbim Gizemli nağmeler eşliğin de pişiyor “ Dilekler saçtım gönlü güzele Dua ettim dert anlattım şiire gazele Şarkılar yazdım seni bilen saz ile O naz eder, ben niyaz ederim ” Şiirleriyle seni uyudum Sana uyandım Senden sonra Vazgeçmekten vazgeçmeyi öğrendim Vazgeçmeler aşkı öldürür Göz yaşıyla doldurur Ondandır benim vazgeçmelerden vazgeçmem… Gel yağmur bulutum ol desem Serinlet yüreğimi Tane tane aşk yağ bana desem Olmaz diyeceksin belki de Korkum mu engel oluyor dilime Bunu da bilmiyorum Seni düşünüyorum sana susuyorum Lal oluyorum Sen de bana lalsın sevdiğim Çünkü sen beni bilmiyorsun İncinmesin yüreğin Gözlerin tebessümle yıkansın hep Sen tebessüm eyle Ben senin tebessümüne Kanarım Yanarım Saçlarının rengi gözlerine karışır Rüzgar kokar saçların Deniz kokar gözlerin Sakın kapatma gözlerini Korkarım karanlık da kalırım Gözlerin boşluğa akan ırmak olmasın Gözlerin bana bakan ırmak olsun Gözlerin ben dolsun… İlk kez dalgalarım eylül gecesinde Senin sahiline vurdu Ve bu şiiri de bir eylül gecesinde Kalemimi gönlüme bandırıp Kağıdımın kapısını çaldım Umudumsun tutunduğum Ben senin için gülümsemeyi sevdim Gözlerine hasret Mektuplarım var Kalbimin toz tutmuş rafların da Bir gün okunur hazzıyla biriktiriyorum Ne var ki gönlüne giden adresin yolu Hangi muhitten geçer bilmiyorum Sükutum nabzıma vurdu Nabzım da ve kalbim de sen atıyorsun Resimlerin de beni susuyorsun Günlerim bomboş geçmedi Her günüm senle geçti Bugün günlerden sen Saat sana aşk var Takvim yaprakları seni gösteriyor Ah kaç gece hem senle hem sensiz Kaç gece gözlerin gibi sessiz Kaç gece sen kadar temiz Kaç gece sen kadar huzur verir Tan ışığı gibi doğdun kalbime Ama aşkın güneşi batmaz sevgili Olsa olsa ay ışığında aşk tazeleriz… Dualar bırakıyorum dudaklarına Beni söylesin diye Bu gecenin kör karanlığına ışık ol diye… Sana en saf ve temiz duygularla teslim oldum Hüzünlerine dualar sürdüm Hem rüzgarım oldun hem yağmurum Rüzgar kokan bahçelere seni sordum Hepsi tek bir cümle de buluştu “onunla kalbini süsle” dediler Süsle kalbimi ey sevgili Yüreğin de yaşadıklarını söyleyemezsin ya Seni yaşıyorum Senle olan duyguları yaşıyorum Yüreğimiz yaşamaya yetiyor sevgiyi Ama bir kez olsun seni seviyorum diyemedim Belki de aşk yüreğin de yaşatıyor Ama dedirtmiyor O iki kelimeyi… Sen bir gülsün Solmana izin vermeyeceğim Aşk ise bir diken Gül dikensiz olmaz Sende aşksız olmazsın Yağmur bulutum Beni bilmesen bile yüreğim de Bir ömür solmazsın Sen yabani bir gül değilsin Has bahçem de duran En güzel kokanımsın Yüreğimi yakansın Cansın Can/an/sın Sen yağmur kokan sabahların eşiğin de bekleyen Has oda da saklı hazinemsin.. Can kenarın da seni izliyorum Senin yüreğine yolculuk ediyorum Yanağımdan şehirler damlıyor Ve senin gözlerin asude bir aşka Sürüklüyor beni.. Sesime nem kaçıyor seni düşündükçe Yaramaz çocuk nidalarıyla Huysuzluk ediyorum kalbime Sensizlik Bu kentte her yüze sen diye bakmak Her şiir de seni bulmak Bir bülbülün namesin de seni duymak Ve senin alev gözlerin de yanmaktır… Pervaneler gibi Pervaneler de öyle ya Yanacağını bile bile şem ışığına varmak için Yanmayı göze alırlar Sen benim ışığım oldun Yandım ışığınla Karanlık geceler de aydınlattın dünyamı Yitik harflerle ismini şiirlere karaladım Yüreğime bandırdım harfleri Ayın şın ve kaf harflerin de buldum seni Bu üç harf değil midir aşk yazan Senin düşündüm ve bir mısra patladı içim de “sen bir türküsün gönül dilimde Taze taze kokarsın sol dalımda Seni nakış eylerim sağımda solumda Yanık bir türkü de hicaz ederim” Aşk ulu orta olmaz sevdiğim Sevgiliyi bir kalp bilir Bir de bir çift göz Seyyah olursun sevgilinin gözlerin de Kah mektup da onu bulursun Kah şiir mısraların da yada Yere inen bir yağmur damlasın da… Gözüm aydınlanmayan geceler de dolar Bende teselli ederim kendimi Gözüme o kaçtı derim tebessüm ederim Eşe dosta desem belki gönül hatırına Bir selam söylerlerdi Ama bir selam bile söyleyin diyemedim Sadece sustum Belki aşk susmaktı Sükut etmekti Sevgili karşısın da konuşamamaktı Lal olmaktı Sevgilinin bahçesinde Onu izleyen ama dokunamayan Helal olmaktı… Yusuf Usuğ |