Deli Olsaydım
Bülbülle kargayı aynı tutmazdım
Gönül bağlarının gülü olsaydım Tutuşup kimseyi kora atmazdım Sönmüş alevlerin külü olsaydım Çalışır kazanır haram yiyemem Dost kara giyerken allar giyemem Ahım çocuğundan çıksın diyemem Yılanın akrebin dili olsaydım Aldığım ilimle amel ederdim Vaktinde işime gelir giderdim Yalnızca nefsime nefret güderim Herkesin gözünde deli olsaydım Dikeni var diye soldurmam gülü Menfaat uğruna yoldurmam gülü Üzemem bağımda öten bülbülü Konduğu ağacın dalı olsaydım Kendini bilene kucak açarım Gönül incitmekten uzak kaçarım Gittiğim her yere neşe saçarım Dağların kırların yeli olsaydım Yaşı ayırırım kuru yakarken Hayır düşünürüm yüze bakarken Yarları uçurmam coşup akarken Dicle’nin Fırat’ın seli olsaydım Kapatmam kapımı gelen kullara Çatmam kaşlarımı gülen kullara Yarı yoldan dönmem düşsem yollara Yoldaşın sırtında çulu olsaydım Hangi padişahın ömrü bitmedi Kim var ki gelip de geri gitmedi Gönül kazanmaya gücüm yetmedi Hakkın affedilen kulu olsaydım Ahretlik diyor ki nefsi ezmeli Gönül bağlarında daim gezmeli Böyle güzellikten neden bezmeli Gönül incitmezdim vali olsaydım |
Kutlarım kaleminizi.