Ben bir gün ölürsem üzülüp, ağlama!Yar… Hasretin bir hicranı var Yıllarca ruhuma firkat zerk eder, Bilmem ki bu nasıl keder Ne kelam yeter, ne risale içimi teskin eder, Her geçen lahza hüzün vaat eder Düşen yaprakta, ağlayan çocukta, Kanadı kırılan kuşta, mahzun Bakan her nazar, sineme çile eker Nefes Ne kadar acizleşiyor Şevk hali terk ediyor, takat Bilmem ki nereye gidiyor Melülleşen, bitap düşen, boyun büken Bu kalp hangi dilden kal ediyor Anlaşılmaz olan hicranım, Sukut ettiren gamım, gözyaşı döktüren Figanım, nedense duyulmuyor Kalbime Bir hançer saplansa Bir ömür sabreden ah u zarım Gün yüzüne çıksa Hangi gülen yüz, tebessümü Esirgemeyen göz, umut bahşeden Her söz ruhuma bir şeyler anlatsa Gönlüm ayılsa, Ruhum hicrana kanmasa, zihnim Tarumar olmasa, muvazenem Hiç bozulmasa çok mu istiyorum Ne vakit Gözlerimi açsam Rabbime hamt ederek, Mağrurluktan kurtulsam Acziyetin her sahnesinde mukim olan Yerimi bulsam, miskinliğimi bıraksam İşte o vakit bilmem ki yüzüm güler mi? Ecel anı bu kalbi kabul eder mi? Suallerini unutsam Ah sulu Gönül neler söylersin Niçin arlanmadan derdini ayan Eder üzülürsün Külli irade ne söyler, her nasip Vaktini bekler, emel Sevdanın mayası değilmiş meğer İnsan aklını ve idrakini dikkate almalı, Bilgi ve şuur nispetinde iradi olmalı, Göz kararmamalı mı dersin Mustafa Cilasun |