Sükut-u hayal
Arkamız zifir, zifir karanlık
Önümüzde bir ses kabir karanlık Uçan kelebek gibi ömür karanlık Ne çok günah işledim defterim karanlık Her şey kapanıyor kendi içine karanlık Gülün kokusu kargaya karanlık Sonsuz atlara binmiş giden ömür karanlık Kimsesi olmayan ev karanlık, tan vaktinden önce gece karanlık Tarihe gömüyorum acıyı ve aşkı kendim ile Yetim çığlıklarımı gömüyorum mezarıma kendim ile Yıpranmış sevdalarla gidiyorum mezarıma senin ile Türküler çaresiz, sazın teli çaresiz, gülde öten bülbül çaresiz Bin bir türlü kokuyor o toprak bana İki damla gözyaşı akıtmadın bu fukara benim için Bu fukara seni yaşamadan gidiyor senin için Sükut-u hayal olan hayatım o mezarda son bulacak artık senin için. |