Huzur
Hz İbrahim
Huzursuzdu Bilemediği Bir şeyler vardı içini kemiren Döndü Başını kaldırıp baktı Göğe Yemyeşil yere Ve döndü Mabedin en dibine. Kocaman bir put vardı Gözlerini gözlerine dikmiş Elinde bir kırbaç Bir haç Öylesine bakıyor ki Sanki yürüyüp gelecek Sanki bana itaat et diyecek. Hz İbrahim şöyle bir irkildi Sonrasında yeniden daldı iç dünyasına Öyle kayboluş ki bu Gözlerini açtığında Koca sahra ortasında Bir ceviz kabuğu yüreği Bir o yana Bir bu yana savrulmada. Ve o an gördü ki Gökte ki ayı Ne büyük Muhteşem Dopdolu bir ay ki Bulutsuz gecenin içinde Tüm yıldızlardan daha yıldız Bir parlaklık ki Nur damlıyor sanki. İşte dedi Bu olmalı O mabettekiler ne ki Budur ancak Her şeyi yönlediren. Ve durmadı zaman Gece örtülerini çekti Ayın üstünden. Sabah Gün doğarken Uyandı Hz İbrahim Ve gördüğü ışık Aydınlık ne kadar çoktu. Ve dedi ki bu güneş Hepsinden büyük yüce Bu olmalı belli Beni ve her şeyi var eden. Sonra düştü İçine yine bir şühpe Nasıl olurdu Gece kaybolan bir Tanrı mı olurdu Ya büyüklük Her zaman her yerde olan İşte aklıyla Kalbiyle anladı ki Bütün her şeyin var eden Varlık sebeplerini veren Rahman ve Rahim Allah. İşte mesele Şu yeryüzünde Her şeyin yaratılış amacı olan İnsanın Amacının ne olduğu Bunu bilmekten daha büyük huzur olur mu? İşte bunun için geldi Vahiy Peygamberler Rabbim hiçbir şeyi Kendi haline bırakmadı Hiçbir şeyden habersiz olmadı. (Mayıs 2013 İstanbul) |