SEN DOLU
İliklerimden akıyorsun şimdi,
Göz kapaklarıma mandal olan gözyaşlarıyla Kafa tutuyorsun Attığım adımlara, Sensiz hayallerime, Biçtiğim ömrüme, Vurduğun bu kaçıncı kilit? Koyduğun kaçıncı taş yoluma... Seni unutmak çaresizlik kalıyor... Bir sokak başında karşıma çıkıyorsun, Deniz ve şehir linç edebilir beni, Sana biat etmezsem o vakit... Sen; Bir telefon ötemde, Bir mahalle gerimde... Unutmak; padişah fermanından öte geçiyor, Suçsuz bir insanın Feryadı gibi, Ölüm feryadım oluyorsun... Son sözüm, Celladım, Ve son nefesim... Ahdım olsun elimden kayıp gidişine; Seni haykıracağım... Hepsi senin başına, Onca hır gür,onca kalabalık,ki onca unutturmaz Sen eteklerimden dökülüyorsun, Hala... Asırlar geçti,gidemedin... Görmesem Ellerim soğukluğuna yürümez, Sevmesem Asırlara sığmaz gül yüzün... Gül yüzün, Güneş yüzün, Sonra parmakların; O kalın o pamuk o şevkat timsali parmakların Dizine uzanıp Saçlarımın içine doladığın... Sonra sesinden akan kısmetsizlik, Teninden taşan sevda sızısı... Dökme dudak dökme burun, Ne güzel gülerdi yüzün; tüm uzuvlarını kullanarak... Kıyamadığım... Senden sonra da aşık oluyorum, Her aşkı senin sandığında senin kokunda saklıyorum, Sen gibi kokmuyor ki hiç biri... Bir yüzün bir elin bir dokunuşun eksik, Aynı şehirde; Aşk dolu,sen dolu .... Biliyorum artık, Gelmeyeceksin... |
sen kıyamadığımsın, yürek atışımda