Senin dileğin Bir demet sağlık
Senin derdin
Bir demet sağlık Rabb’imden yağsın sana Sağanak sağanak kolaylık, sağlık Kimseye yük olmadan Allah, din, iman bilmeyene Aman deyip, el açmadan Hakk’ıyla kulluk, Müslümanlık Senin derdin Bir demet sağlık Rabb’imden yağsın sana Sağanak sağanak hayırlı sağlık Hani boynuzlu keçi Boynuzsuz keçiden hakkını isteyecekti Elbet kurulacak bir denge Olacak bir terazi Sorulacak hesaplık Senin derdin Bir demet sağlık Onun kalbi, gözü perdeli Derdi, dermanı, imanı Makam, para Senin derdin Allah Dermanın Allah İmanın La ilahe illallah Arzın bir demet sağlık Rabb’imden yağsın sana Sağanak sağanak Rahmet, sağlık Cennet bedava değil Cehennem dahi lüzumsuz değil der üstad Şahadet ederim Cennet Hakk Cehennem Hakk Sanmasınlar ki kabiri âlem Bir ceset, Bir haşerat Bir toprak Hakk’ın işidir Hâlketmek muhakkak Keser dönecek Sap dönecek Gün olacak Bak o gün Ne kıyametler kopacak Sen kendini üzme Bırak Kendini bilmeyenler üzülsün Sen mahsun olma Rabb’inin halifesi, gülüsün Bu günlerin yarınları var Bırak umutların büyüsün Sayılı günler tez geçer İnş’Allah görür, tebessüm eder, düşünürsün… Rabb’im ihmal etmez İmtihan eder O imtihan ki kazanmak Bütün kahırlara değer Bir düşün Hakk’ın en sevgili kulları Tüm Peygamberler Ne Karunlar, Ne Firavunlar, Ne Ebu Leheb gibiler Onlar ki eşyaya, paraya hükmettiğini sanar ama Para onlara hükmeder Necip Fazıl Kısakürek hoca ne der İnsanın kazandığı paradan değil Paranın kazandığı insandan Korkmaya değer Zaman ahir zaman olmuş Zuhur eden alamet İmanını kaybetmeyen Bulur asıl selamet Ayrılma sen bir an Hakk’ın rızasından Bak yaklaşıyor kıyamet Bilirsek değerini Şu zaman Çok büyük servet Hayrı da, şerri de En iyi bilen Şüphesiz Rabb’im Çetin bir azap, hesap günü gelecektir Dünden yakın, kesin Devlet derya deniz Yemeyen keriz diyenden ne beklersin Boşuna dememiş atalar Tok açın halinden ne anlar Sebebi hikmettir ki Bizden değildir demiş Kutlu Peygamber (s.a.v.) Komşusu açken Tok yatanlar Damdan düşenin derdinden Damdan düşenler anlar Damdan dama Nice fark var Damı, dini, imanı para olanın Yağmur rüzgâr demeden İlk zelzelede Kaybedecek çoookk şeyi var Ne der o kutlu şair Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, ’Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar? “Dinsiz adama devlet işi verilmez!” der Osman Gazi Tepeden bakan kimse Yerdeki güzelliği fark edebilir mi Hesap gününü, kabri Gönlünde taşıyan kimse Yerdeki karıncayı incitebilir mi Hakk aşkıyla Kul hakkı arasındaki inceliği Hiç kaçırabilir mi ? Ya çok seviyorsa Allah Senin küçümsediğin o kalbi Nereden bilebilirsin ki Şirk hariç Her günahı affedebileceğini buyuran Rabbim Kul hakkıyla gelme Karışmam demedi mi Nasıl alıcan helalliği Verebilecekmisin kırdığın o değeri Tamir edebilecek misin o yüreği Ben hissettim O an Bulupta girmek istediği Yerin dibini Sen koskoca makam odlunda Bir masumaneyi hissedemedin mi Sen hiç duymadın mı Ben sana vali kaymakam olamazsın demedim ki Adam olamazsın dedim diyen Babayla oğul hikâyesini Sizin sülaleyle varmı bir ilişkisi Ağlayacaksan Değsin uğrunda döküneler Gözyaşlarına İmanın, şerefin, onurun, haysiyetin amenna Lafa bak lafmı diye Söyleyene bak adam mı diye Ama değmez o lafı söyleyen sana Hiç kimse değilse yanında Annen, baban, kardeşlerin, bir cümle akraban Aynı damdan canı acıyanlar var arkanda Unutma Sahip olduğun değerlere erişebilmek için Bir ömür harcayanlar Geçirdiğin birçok süreci Yalnız tırmananlar Tıkanıp kalanlar Başaramayanlarda var ardında Senin kaliten Senin farkın Senin aşikârlığın işte burada Senin varlığın Allah’a Onun varlığı Paraya, makama … Senin derdin Bir demet sağlı ksa Kolaylık, rahmet, sağlık Sağanak sağanak Rabb’imden yağsın sana Sen kulluğundan şaşmadıktan sonra Nice sevdalı kullar çıkartır Kulları sevdalandıran karşına… Hasbinallah ve Nimel Vekil Vekil olarak Allah yeter sana … |