PERİLER DİYARI
Periler diyarında birleşir ebet ezel,
Yer üstü ayrı güzel, yer altı ayrı güzel: Karanlık dehlizlerde gizlenmiş kat kat şehir; Yüzyıllar dondurulmuş: Çağlar, devirler esir. Tarih zamanı aşmış, insan meftun rüyaya, Yelken açar ruhumuz bir muhteşem dünyaya. Yetersiz kalır akıl, hülyalara dalar göz; Gönül coştukça coşar; dil susar, tükenir söz. Bu diyar, bu diyar rüya âlemi: İnsan esintiye kapılır gider, Dertler unutulur, dağılır keder. Kuşlar cıvıl cıvıl, yağmurda, karda; Sevinç çiçekleri açar baharda Göklere meydan okur kalesi Uçhisar’ın. Tadına doyum olmaz mehtabın, yıldızların! Gülşehir’de medrese bilgi bilgi ışıktır. Tarifsiz güzellikler sonsuzluğa âşıktır! Kilise duvarları konuşur desen desen; Selçuklu rüzgârıdır kale burcundan esen. Yer altı şehirleri sanki durdurur aklı, Gün görmemiş define: Derinkuyu, Kaymaklı! Bu diyar, bu diyar eşsiz manzara, Periler efsane söyler rüzgâra! Kalem yorgun, fırça bitkin, dil suskun: Tabiat rengârenk şiir dizesi; Medeniyet şehri, tarih müzesi! Tatlı esintilerde çağların serinliği, Ufukta minareler, tarihin derinliği! Peri bacalarında yaşanır masal çağı. Bir ilahî lezzettir Ürgüp’te üzüm bağı. Medeniyet ve inanç işlenmiş her taşına, Ebedî vatan olmuş ebedî yoldaşına. Türklüğün hoş görüsü kuşatmış her eseri, Renk renk gülümser güller Lâle Devri’nden beri! Bu diyar, bu diyar ümit pınarı; Bu diyarı gören bahtiyar olur; Gönül mevsimleri hep bahar olur. Dünü yarınlara bağlar bu sevda, Hazana elveda, kışa elveda! Şerafet BULUT |