Bembeyaz kan...Yüce gölgelerinde kalmış, gecenin karanlığında ki cocuk bir çıglık atsa sanki gök kubbe inecek kucaklarına, kucaklarına tane tane yağmur yağacak... Sevdanın ürkek kanatlarına dokunacak sanki uzansa Açsa ellerini saracak dünyayı sanki, umut dolu hislerle Oysa karanlıkta çocuk, aydınlık gözlerinde yaş Yıldırımlar susacak sanki, hıçkırabilse çocuk... Zamandan öte bir yerlerde, bir yitik coğrafyada Çatlak topraklarında cesaretin, bulutların en gri renginde Bir rüzgarın sırtında, firari çığlıklara bürünmüş Çocuğun dudaklarından sürgün tebessümler.... Şefkatin elem dolu terkedişi, ateşlere emanet edilmiş gelecek Hislerde intikam, yumruklarda deli isyan Hangi adaletin resmi bu çocuk, parmaklarındaki bembeyaz kan Moloz yığınlarında, yanmış yırtılmış bir fotoğraf sancısı Siyah beyaz bakışlarının dokunabildiği her nokta Bir adım atabilse, güneşin doğduğu yöne çocuk yıkılacak gibi çaresizlikle örülen bütün duvarlar... Duruşunda en derin haykırış, Olan bir bacak, olan sağ elde bir değnek İnsan bedenlerde, canavar ruhlarına inat ederek Koşmalısın çocuk, özgür fikirlerin ardına Bütün kahpeliklerden, kendine pay biçerek... lacivert... |
Olan bir bacak, olan sağ elde bir değnek
İnsan bedenlerde, canavar ruhlarına inat ederek
Koşmalısın çocuk, özgür fikirlerin ardına
Bütün kahpeliklerden, kendine pay biçerek...
kaleminizden söz damlamış kutlarım