Gittin ya !
ölüm sancısına yatmıştı
gittiğin günün ertesi ! şafağı kayıt, delil’i sayaç sadece hüzün sadece göz yaşı vardı avuçların da götürdüğün! o gün ! bu gün ! yanakların da biriken yaşlar dı gizlettiğin sır dı bildiğim ! oysa ! yalpalı flaman-kuşlari tekin kostak kostak gidişinin ardında bıraktığın savruk hüsran rüzgarlarıydı çılgın ,burağan bir sizı kala kaldı yüreğimde o gün,bu gün ! kuru bir tartışma alfabesi bıraktın boynuma borç ne ben alfebeyi çözebildim ? nede gidişinin sebebini bulabildim donuk gözlerim/de düğümlenen pişmanlığın sonuydu en son celsede ki hükmün infazı! o da ! çilingir sotra ma neden erezyona uğradı gidişinle belleğimde ki kutsal değerler şimdi ! bir kent meyhanesin de....! hüzzam şarkılar dinliyorum betimsiz taşan gözbebeklerimde ! ve sek K A D E H İ M /di ....! senden bana yâdigar Kadir Haktan TÜRKELİ |
Doğum sancısına yatmıştı ihanet....gittiğin o gün
Bir çılgın fırtına da can çekerken değişgen fikrin
Cellatlar idam sehpasını çoktaaan kurmuştu
Meydanlarda nice nice tellallar
Yılışık o sırıtan kancıklara terk edişin
.... linç/li , limelik
Zaten erezyona uğradı gidişinle bellekdeki kutsal değerler
Hatta tanrının faraza buyruklarına isyan eden hislerim
Şimdi bir kent meyhanesinde....hüzzam makam/larda , şarkılarla taşındı
Gün geldi....!
Bitti tükendi diyen Hanya Konya/lar
Ak güvercin kanatın da bitirdi
Ve kendinle apardığın ışık aksımı
Bir türlü vicahiye cevirmedin ki gülüm
Hani gittin ya...!
Kadir Haktan TÜRKELİ
Yüreğini usta kalemini
Alkışlıyorum gardaşım
Sevgiler................