BİLİR MİSİN?
Sen !
Uykusuzluk nedir bilir misin? Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı? Gözlerini tavana dikip, düşündüğün oldu mu bütün gece? Ve bütün bir gün, belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç? Gelmeyince, seni aramayınca, ölesiye ağladın mı? Sonra çekilip en kuytusuna yalnızlıkların, dev bir ağacın altında ölmeyi, bir teselli aramayı ,ıssız parklarda, tenha sokaklarda, deli divane yollara düşüp, yaşlanmış bir köpek gibi, eskimiş bir gömlek gibi, atılmış hissettiğin oldu mu? Sevmekten, günler, geceler boyunca yürümekten, yüreğin hiç yoruldu mu? Sen ! yalnızlığın acısını bilir misin? Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı sırtına? İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtımı? Bütün gururunu çiğneyip, sevdiğinin geçtiği yollarda, bastığı toprakları eğilip öptün mü? Sen ! Çaresizlik nedir bilir misin? Sen ! Yokluk nedir gördün mü? Yanan başını duvarlara vurup, parçalamak geldimi içinden? Sen ! Her gün bir defa daha öldün mü? Böyleyim diye ayıplama beni. Bir gün kendimi sonsuzluğun koynuna bırakırım, yaralı ve yenik bir insan gibi, darılma! unutma ki her seven adsız bir kahramandır. Unutma ki insan sevebildiği kadar İNSANDIR... |
yüreğine sağlık...