Yollara Meftunİlk değil bu yollara çıkışım. Mecnun hala çöllerde, Ferhat bilmem hangi dağın eteğinde. Ben yine yollarda, yine perişan Yollar, ah bu yollar! Kimse sevmez belki ayrılık koktuğu için Ama anlamazlar ki onlardır kavuşturan Onca dağları, düvelleri birbirine bağladı da Bir kendi kavuşup, sonsuza uzanamadı Ne zaman bir başkasına bağlansa Aralarına hep çizgiler girdi Kâh uzunca, kâh kesik kesik Öyle belirsiz aşklar yaşadı ki benim gibi, Ve her zaman karşısına çıkan İlk sapakta ya da bir kavşakta ayrıldı. Bu yüzden belki de, Gördüğüm bütün yön levhalarında İçim burkulur Yine ve yeniden ayrılık kokarlar zira… Ne ocaklar söndürdü belki Ama yine de umutlar yeşertti kara bağrında Bu yüzden sırdaşım oldular belki de Çünkü yollar kimseyi yalnız ve yüzüstü bırakmaz Kaç bahara eriştik, Kaç günü karşıladık beraber bilmiyorum Kaç sevda defnettik, Kilometre taşları diktik başlarına Ne belalar defettik, Keskin ve kaygan bükümlerinde Gün oldu isyan etti, karşıma dikildi Ama ardından bir dansöz gibi, Kıvrıla kıvrıla gönlümü almayı da bildi. Bazen yordu, kavurdu, kuruttu dudaklarımı Yine de ya deniz kıyısı, Ya bir ulu çınar gölgesinde dinlendirdi. Ya da bir dere kenarında, Susuzluğumu dindirdi… Herkes ihanet eder de gideceği yere varınca Bir yollar satmaz adamı yarı yolda En sadık yoldaştır yollar. Herkesten bir sır saklar kalbinde Bu yüzden belki de katran renginde 16/02/2012 Erzincan Adem Yıldırım |