birler..onlar..yüzlerbirler.. bunların hepsi birdirler ve birbirine benzerler ki birbirlerini tanımaları bundandır birbirlerini ısır’a’mazlar ama iştahları açıktır gözleri gibi yani deveyi hamuduyla yutarlar hırsızlıkta bir’inci’dirler çünkü sinsidirler ve her minareye uygun kılıfları vardır kılıfsız gezmezler besmeleyle takarlar kılıfı kılıf dediysem "şey" değil onların birledikleri vallahi benimkiyle aynı değil onlar.. zımparası ve cilası güzel kavak ağaçlarıdır hele sen bi yağmur ol üzerlerine ya da güneş gör bak o zaman gerçek hallerini ki bu bakmana bile bir hal uydururlar ben tren(d)im derler ve onlar halden hale geçerler bu hal onları kâl ehli yapar dilleri kavi’dir elleri gibi işte bu yüzden onlar hâl ehli ol’a’mazlar telvin’den temkin’e geçemezler onların renk vermelerini gösterebilirim istersen o renkli gözlerle değil ama hakka bakan yüzlerle yüzler.. somurtan güzel yüzler gülen çirkin yüzler iç çektiren of çektiren ah çektiren yüzler perdelerin arkasında bir yüzün perdesini yırtan perdesiz yüzler işte bunlar yüzü olmayan yüzsüzler ki onlar safi süzmeler bunların evliyasıdır çok yüzlüler ve peygamberidir iki yüzlüler işte bu çağa yön verenlerdir bu yüzsüsler yüzlerine bakın onları tanıyın çünkü hepsi birler. "o güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler" İsli rebi 2013 |
Gözden kaçmasına üzüldüm.
...
Yüzsüzlerle dolu etrafımız. Onlarla-binlerle hem de. Öyle çok ki artık "insanların yüzlerini göremiyorum" olduk resmen şairin dediği gibi.
Eyvallah sevgili İSMAİL, kutladım içtenliğimle.