YORULDUM
Yoruldum be ustam
Yaşadıklarımı yazdığımdan veya Sebepsizce ortada bırakılıştan Tam her şey güzel derken Bakarsın da aslında değilmiş Her şey aslında hiç olmaması gereken gibiymiş Yoruldum diyorum ya yaşamaktan değil de Başkalarına da böyle olmasından yoruldum ’Hayat aslında’lar la başlayan cümlelerimden anladım bunu Yoruldum, sıkıldım demekten; her şeyden Her şey ve her yerden en çok ta kendimden yoruldum Kıyıma vuran dalgalar hep bir şeylerimi aldı da İçinde mektup bulunan cam kavanoz getirmedi hiç Fırtınadan kaçmak için merkeze girmek gerekir de Ben girince teknem battı Sonra uzaktan seyir edeyim dedim Bu da olmadı, yediremedik Bıraktım kendi haline en sonunda Bırakınca da yelkenleri suya yorulduğumu anladım Yoruldum ustam söyle bir ilaç da merhem ola bana Bu gönülle hayatın kazığına iyi gelsin Bilirim geçmişi silemez hiç bir ilaç Ama hani yağmur yağar da o toprak kokusu yayılır Sonra sen başını kaldırırsın bulutlu havaya Göremeyeceğini bildiğin halde bir şeylere bakarsın Ararsın o çocuk masumluğuyla bir şeyleri etrafta Sevdiğin yağmur damlalarında gizlidir bilirsin Ama bilir misin ki ben korkarım bunun olmasından Sevdiğimi bir yağmur damlası olarak düşlemekten Korkarım çünkü başka kurak yüreklere de merhem olmasından Korkarım ustam korkarım Yorgunum anlıyor musun beni Göster be ustalığını Yap bir şeyler şu garibe Korkumu ve yorgunluğumu alacak bir şeyler de bana Bir şeyler her ne olacaksa olsun Tam şimdi olsun çok ihtiyacım var Yok ustam verme o kadehi verme! Sevdiğimi ve yaşadıklarımı bir süreliğine de olsa alma benden İsteme bunu benden isteme |