Gelen yanar giden yanar
Koyup musallaya yönümü çevirseler
Bir baktımki şöyle gelen yanar giden yanar Melekler inipte kollarımdan savursalar Deftere dürülmüş yalan yanar neden yanar Atıp keşkeleri her gün billahi anardım Mah-â kandil olsam yanmaz vallahi sönerdin Güzelim Alemi görünce baki sanırdım Sana hörmetini silen yanar eden yanar Ağlayıp revâne yaşlar akıyor efendim Sabır diye bastıgım taşlar bakıyor efendim Öyle kullar varki başlar kalkıyor efendim Ravzana çökünce gülüm yanar beden yanar Azrail geldi de hâkkâ kavuşalım dedi Komşularda gelsin şöyle dolaşalım dedi Melekler saf olmuş ârşa erişelim dedi Üstüne bastığım yolum yanar giden yanar Âfitâb dogamaz kâmer önünde tümsektir Dünya dediğimiz Çamurdan karlı çömlektir Nefse tapanlara ibadet demir gömlektir Bilal habeşiyi bilen yanar nida yanar Harun yıldırım Afitab ( güneş ) kamer (ay ) |