GERÇEK TÜRK MÜSLÜMANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "ALLAH (CC) KELAMI VE FARZ OLAN KUR’AN-I KERİM VE İÇİNDEKİ TEK BİR AYETİ DAHİ İNKAR EDEN MÜ’MİN DEĞİLDİR;ÇÜNKÜ, KİTAPLARA İMAN KISMINA İMAN ETMEMİŞ OLUR..!"
HZ. ALİ İÇİN VE EHL-İ BEYT İÇİN NAZİL OLMUŞ BAZI AYETLER;VE HZ. ALİ’ NİN, CEHENNEMLİK DÜŞMANLARI (ZALİM VE İNKARCILAR) İÇİN İNEN BAZI AYETLER; Kaynak:Kur’an-ı Kerim/Fâtiha Sûresi/Sayfa:1/Cüz:1/6. Ayet: Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. ﴾6-7﴿اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ ﴿٦﴾صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ ﴿٧﴾ Kaynak:Kur’an-ı Kerim/Âl-i İmrân Sûresi/Sayfa:57/Cüz:3/61. Ayet: Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gönülden dua edelim de, Allah’ın lanetini (aramızdan) yalan söyleyenlerin üstüne atalım." ﴾61﴿فَمَنْ حَٓاجَّكَ ف۪يهِ مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعَالَوْا نَدْعُ اَبْنَٓاءَنَا وَاَبْنَٓاءَكُمْ وَنِسَٓاءَنَا وَنِسَٓاءَكُمْ وَاَنْفُسَنَا وَاَنْفُسَكُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَلْ لَعْنَتَ اللّٰهِ عَلَى الْكَاذِب۪ينَ ﴿٦١ Kaynak:Kur’an-ı Kerim/Kâfirûn Sûresi/Sayfa:603/Cüz:30/1-2-3-4-5-6. Ayet: De ki: "Ey Kâfirler!" ﴾1﴿"Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk etmem." ﴾2﴿"Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz." ﴾3﴿"Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk edecek değilim." ﴾4﴿"Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz." ﴾5﴿"Sizin dininiz size, benim dinim de banadır." ﴾6﴿قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْـكَافِرُونَۙ ﴿١﴾لَٓا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَۙ ﴿٢﴾وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۚ ﴿٣﴾وَلَٓا اَنَا۬ عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْۙ ﴿٤﴾وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۜ ﴿٥﴾لَـكُمْ د۪ينُكُمْ وَلِيَ د۪ينِ ﴿٦﴾ Kaynak:Kur’an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾ Kaynak: Kur’an-ı Kerim/En’âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur’an’ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah’ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾ Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti): Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾ Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti): Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾ Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet : Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resûlüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü’minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ A’râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet: Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet: İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/Ra’d Sûresi/Sayfa:250/Cüz:13/7. Ayet: İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır. ﴾7﴿وَيَقُولُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَوْلَٓا اُنْزِلَ عَلَيْهِ اٰيَةٌ مِنْ رَبِّه۪ۜ اِنَّـمَٓا اَنْتَ مُنْذِرٌ وَلِكُلِّ قَوْمٍ هَادٍ۟ ﴿٧﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Yasin Sûresi/Sayfa:440/Cüz: 22/12. Ayet: Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir. ﴾12﴿ اِنَّا نَحْنُ نُحْـيِ الْمَوْتٰى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَاٰثَارَهُمْۜ وَكُلَّ شَيْءٍ اَحْصَيْنَاهُ ف۪ٓي اِمَامٍ مُب۪ينٍ۟ ﴿١٢﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Sâffât Sûresi/Sayfa:446/Cüz: 23/24. Ayet: Allah meleklere şöyle emreder: "Zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir. ﴾22-24﴿اُحْشُرُوا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا وَاَزْوَاجَهُمْ وَمَا كَانُوا يَعْبُدُونَۙ ﴿٢٢﴾مِنْ دُونِ اللّٰهِ فَاهْدُوهُمْ اِلٰى صِرَاطِ الْجَح۪يمِۙ ﴿٢٣﴾وَقِفُوهُمْ اِنَّهُمْ مَسْؤُ۫لُونَۙ ﴿٢٤﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Tekasür Sûresi/Sayfa:600/Cüz:30/8. Ayet: Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz? ﴾8﴿ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ ﴿٨﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Muhammed Sûresi/Sayfa:509/Cüz:26/29. Ayet: Yoksa, kalplerinde hastalık olanlar Allah’ın, kinlerini ortaya çıkarmayacağını mı sandılar? ﴾29﴿اَمْ حَسِبَ الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ اَنْ لَنْ يُخْرِجَ اللّٰهُ اَضْغَانَهُمْ ﴿٢٩﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Muhammed Sûresi/Sayfa:510/Cüz:26/30.Ayet: Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları, konuşma tarzlarından da tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir. ﴾30﴿وَلَوْ نَشَٓاءُ لَاَرَيْنَاكَهُمْ فَلَعَرَفْتَهُمْ بِس۪يمٰيهُمْۜ وَلَتَعْرِفَنَّهُمْ ف۪ي لَحْنِ الْقَوْلِۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ اَعْمَالَكُمْ ﴿٣٠﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Nahl Sûresi/Sayfa:272/Cüz:14/43.Ayet:Senden önce de ancak, kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun. ﴾43﴿وَمَٓا اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ اِلَّا رِجَالاً نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُٓوا اَهْلَ الذِّكْرِ اِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَۙ ﴿٤٣﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Enbiyâ Sûresi/Sayfa:322/Cüz:17/7.Ayet:Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkekleri peygamber gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.﴾7﴿وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالاً نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُٓوا اَهْلَ الذِّكْرِ اِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ ﴿٧﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/İsrâ Sûresi/Sayfa:290/Cüz:15/81.Ayet: De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkumdur." ﴾81﴿وَقُلْ جَٓاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُۜ اِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقاً ﴿٨١﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/Nebe Sûresii/Sayfa:582/Cüz:30/1-2-3-4-5.Ayet: Birbirlerine neyi soruyorlar? ﴾1﴿Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)? ﴾2-3﴿Hayır, ileride bilecekler. ﴾4﴿Yine hayır; ileride bilecekler. ﴾5﴿عَمَّ يَتَسَٓاءَلُونَۚ ﴿١﴾عَنِ النَّبَأِ الْعَظ۪يمِۙ ﴿٢﴾اَلَّذ۪ي هُمْ ف۪يهِ مُخْتَلِفُونَۜعَمَّ يَتَسَٓاءَلُونَۚ ﴿١﴾عَنِ النَّبَأِ الْعَظ۪يمِۙ ﴿٢﴾اَلَّذ۪ي هُمْ ف۪يهِ مُخْتَلِفُونَۜ ﴿٣﴾كَلَّا سَيَعْلَمُونَۙ ﴿٤﴾ثُمَّ كَلَّا سَيَعْلَمُونَ ﴿٥﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/Zuhruf Sûresi/Sayfa:492/Cüz:25/41.Ayet: Ya biz seni (bu dünyadan) alır götürürüz de, onlardan intikam alırız. ﴾41﴿فَاِمَّا نَذْهَبَنَّ بِكَ فَاِنَّا مِنْهُمْ مُنْتَقِمُونَۙ ﴿٤١﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/Beyyine Sûresii/Sayfa:598/Cüz:30/7.Ayet: Şüphesiz, iman edip, salih ameller işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en hayırlısıdırlar. ﴾7﴿اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِۙ اُو۬لٰٓئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِۜ ﴿٧﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/A’râf Sûresi/Sayfa:173/Cüz:9/172.Ayet: Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" demişti. Onlar da, "Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)" demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir. ﴾172﴿وَاِذْ اَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَن۪ٓي اٰدَمَ مِنْ ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَاَشْهَدَهُمْ عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْۚ اَلَسْتُ بِرَبِّكُمْۜ قَالُوا بَلٰىۚۛ شَهِدْنَاۚۛ اَنْ تَقُولُوا يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اِنَّا كُنَّا عَنْ هٰذَا غَافِل۪ينَۙ ﴿١٧٢﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/A’râf Sûresi/Sayfa:156/Cüz:8/44.Ayet:Cennetlikler cehennemliklere, "Rabbimizin bize va’dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va’d ettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar, "Evet" derler. O zaman aralarında bir duyurucu, "Allah’ın laneti zalimlere!" diye seslenir. ﴾44﴿وَنَادٰٓى اَصْحَابُ الْجَنَّةِ اَصْحَابَ النَّارِ اَنْ قَدْ وَجَدْنَا مَا وَعَدَنَا رَبُّنَا حَقاًّ فَهَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقاًّۜ قَالُوا نَعَمْۚ فَاَذَّنَ مُؤَذِّنٌ بَيْنَهُمْ اَنْ لَعْنَةُ اللّٰهِ عَلَى الظَّالِم۪ينَۙ ﴿٤٤﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/Vakıa Sûresi /Sayfa:534/Cüz:27/10.Ayet: (İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah’a) yaklaştırılmış kimselerdir. ﴾10-11﴿وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَۙ ﴿١٠﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/Zuhruf Sûresi/Sayfa:492/Cüz:25/45.Ayet:Senden önce gönderdiğimiz elçilerimize sor: Rahmân’dan başka kulluk edilecek ilahlar var etmiş miyiz? ﴾45﴿وَسْـَٔلْ مَنْ اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رُسُلِنَاۗ اَجَعَلْنَا مِنْ دُونِ الرَّحْمٰنِ اٰلِهَةً يُعْبَدُونَ۟ ﴿٤٥﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/A’râf Sûresi/Sayfa:156/Cüz:8/46.Ayet: İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur A’râf üzerinde de bir takım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, "Selam olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu ummaktadırlar. ﴾46﴿وَبَيْنَـهُمَا حِجَابٌۚ وَعَلَى الْاَعْرَافِ رِجَالٌ يَعْرِفُونَ كُلاًّ بِس۪يمٰيهُمْۚ وَنَادَوْا اَصْحَابَ الْجَنَّةِ اَنْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ لَمْ يَدْخُلُوهَا وَهُمْ يَطْمَعُونَ ﴿٤٦﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/Ra’d Sûresi/Sayfa:255/Cüz:13/43. Ayet:İnkar edenler, "Sen peygamber değilsin" diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve bir de yanında kitap (Kur’an) bilgisi bulunanlar yeter." ﴾43﴿وَيَقُولُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَسْتَ مُرْسَلاًۜ قُلْ كَفٰى بِاللّٰهِ شَه۪يداً بَيْن۪ي وَبَيْنَكُمْۙ وَمَنْ عِنْدَهُ عِلْمُ الْكِتَابِ ﴿٤٣﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/Ahzâb Sûresi/Sayfa:421/Cüz:21/25. Ayet:Allah inkar edenleri, hiçbir hayra ulaşmaksızın kin ve öfkeleriyle geri çevirdi. Allah, savaşta mü’minlere kâfi geldi. Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. ﴾25﴿وَرَدَّ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِغَيْظِهِمْ لَمْ يَنَالُوا خَيْراًۜ وَكَفَى اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ الْقِتَالَۜ وَكَانَ اللّٰهُ قَوِياًّ عَز۪يزاًۚ ﴿٢٥﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:46/Cüz:3/174. Ayet: Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya, onların Rableri katında mükafatları vardır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir ﴾274﴿اَلَّذ۪ينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ بِالَّيْلِ وَالنَّهَارِ سِراًّ وَعَلَانِيَةً فَلَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۚ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ ﴿٢٧٤﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/İnsân Sûresi /Sayfa:579/Cüz:29/7-8-9-10-11. Ayet: O kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı kuşatmış bir günden korkarlar. ﴾7﴿Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler. ﴾8﴿(Yedirdikleri kimselere şöyle derler:) "Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz." ﴾9﴿"Çünkü biz, asık suratlı, çetin bir günden (o günün azabından dolayı) Rabbimizden korkarız." ﴾10﴿Allah da onları o günün kötülüğünden korur ve yüzlerine bir aydınlık ve içlerine bir sevinç verir. ﴾11﴿يُوفُونَ بِالنَّذْرِ وَيَخَافُونَ يَوْماً كَانَ شَرُّهُ مُسْتَط۪يراً ﴿٧﴾وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلٰى حُبِّه۪ مِسْك۪يناً وَيَت۪يماً وَاَس۪يراً ﴿٨﴾اِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللّٰهِ لَا نُر۪يدُ مِنْكُمْ جَزَٓاءً وَلَا شُكُوراً ﴿٩﴾اِنَّا نَخَافُ مِنْ رَبِّنَا يَوْماً عَبُوساً قَمْطَر۪يراً ﴿١٠﴾فَوَقٰيهُمُ اللّٰهُ شَرَّ ذٰلِكَ الْيَوْمِ وَلَقّٰيهُمْ نَضْرَةً وَسُرُوراًۚ ﴿١١﴾ (EHL-İ BEYT İÇİN) KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Kehf Sûresi/Sayfa:300/Cüz:15/57.Ayet: Kim, kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar. ﴾57﴿وَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ ذُكِّرَ بِاٰيَاتِ رَبِّه۪ فَاَعْرَضَ عَنْهَا وَنَسِيَ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُۜ اِنَّا جَعَلْنَا عَلٰى قُلُوبِهِمْ اَكِنَّةً اَنْ يَفْقَهُوهُ وَف۪ٓي اٰذَانِهِمْ وَقْراًۜ وَاِنْ تَدْعُهُمْ اِلَى الْهُدٰى فَلَنْ يَهْتَدُٓوا اِذاً اَبَداً ﴿٥٧ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Tevbe Sûresi /Sayfa:192/Cüz:10/36 Ayet: Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. ﴾36﴿ اِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللّٰهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْراً ف۪ي كِتَابِ اللّٰهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ مِنْهَٓا اَرْبَعَةٌ حُرُمٌۜ ذٰلِكَ الدّ۪ينُ الْقَيِّمُ فَلَا تَظْلِمُوا ف۪يهِنَّ اَنْفُسَكُمْ وَقَاتِلُوا الْمُشْرِك۪ينَ كَٓافَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَٓافَّةًۜ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّق۪ينَ ﴿٣٦﴾ KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Tevbe Sûresi /Sayfa:193/Cüz:10/37. Ayet: Haram ayları ertelemek, ancak inkarda daha da ileri gitmektir ki bununla inkar edenler saptırılır. Allah’ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip böylece Allah’ın haram kıldığını helal kılmak için Haram ayı bir yıl helâl, bir yıl haram sayıyorlar. Onların bu çirkin işleri, kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah inkarcı toplumu doğru yola iletmez. ﴾37﴿ اِنَّمَا النَّس۪ٓيءُ زِيَادَةٌ فِي الْكُفْرِ يُضَلُّ بِهِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُحِلُّونَهُ عَاماً وَيُحَرِّمُونَهُ عَاماً لِيُوَاطِؤُ۫ا عِدَّةَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ فَيُحِلُّوا مَا حَرَّمَ اللّٰهُۜ زُيِّنَ لَهُمْ سُٓوءُ اَعْمَالِهِمْۜ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ۟ ﴿٣٧﴾ BİR DE DİYORUM Kİ:YÜCE YARADAN ALLAH (CC) KELAMI FARZ AYETLERDEN, BİR TANESİNİ DAHİ İNKAR EDEN, EKSİLTEN VE EKLEME YAPANLAR, MEVKİ VE MAKAMI NE OLURSA OLSUN KUR’AN-I KERİM’E TAM TESLİM OLMAMIŞ VE HATTA KUTSAL KİTABIMIZA İFTİRA ATMIŞ SAYILIRLAR Kİ, TAM BİR ZALİM VE DE TAM BİR KAFİRDİRLER, CEHENNEMLİKTİRLER: Kaynak:Kur’an-ı Kerim/ Yûnus Sûresi/Sayfa:210/Cüz:11/17. Ayet: Artık, Allah’a karşı yalan uydurandan veya O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kimdir? Şüphe yok ki (böyle) suçlular asla kurtuluşa ermezler. ﴾17﴿فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ كَذِباً اَوْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْمُجْرِمُونَ ﴿١٧ Kaynak:Kur’an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾ Kaynak: Kur’an-ı Kerim/En’âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur’an’ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah’ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾ İslamın şartları, 5 tanedir. İslamın şartları aşağıda tek tek açıklanmıştır. İslamın şartları sırasıyla: Şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, oruç tutmak ve hacca gitmektir. Şehadet etmek dışındaki şartlar ameli yani davranışsal şartlardır. İslamın Şartları: 1- Kelime-i Şehadet getirmek 2- Namaz kılmak 3- Oruç tutmak 4- Zekat vermek 5- Hacca gitmek İmanın şartları, 6 tanedir. İmanın şartları aşağıda tek tek açıklanmıştır. İmanın, belli altı şeye inanmak olduğunu, Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" bildirmiştir. Allah’a imanın geçerli olabilmesi için de şu altı şarta eksiksiz olarak iman edilmesi gereklidir. "Ey inananlar! Allah’a, rasulüne, rasulüne indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba inanmakta sebat gösterin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitablarını, rasullerini ve ahiret gününü inkar ederse şüphesiz derin bir sapıklığa sapmıştır." İmanın Şartları: 1- Allah’a inanmak 2- Meleklere inanmak 3- Kitaplara inanmak 4- Peygamberlere inanmak 5- Ahiret hayatına inanmak 6- Kaderin, hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanmak KAYNAK: KUR’AN-I KERİM/Nisa Süresi/ 100. Sayfa/Cüz-5/135. Ayet: Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. ﴾135﴿عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ اَوِ الْوَالِدَيْنِ وَالْاَقْرَب۪ينَۚ اِنْ يَكُنْ غَنِياًّ اَوْ فَق۪يراً فَاللّٰهُ اَوْلٰى بِهِمَا فَلَا تَتَّبِعُوا الْهَوٰٓى اَنْ تَعْدِلُواۚ وَاِنْ تَلْـوُٓ۫ا اَوْ تُعْرِضُوا فَاِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يراً ﴿١٣٥ KAYNAK: KUR’AN-I KERİM: Nisâ Sûresi/101. Sayfa/Cüz-5/142. Ayet:Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar. نَّ الْمُنَافِق۪ينَ يُخَادِعُونَ اللّٰهَ وَهُوَ خَادِعُهُمْۚ وَاِذَا قَامُٓوا اِلَى الصَّلٰوةِ قَامُوا كُسَالٰىۙ يُرَٓاؤُ۫نَ النَّاسَ وَلَا يَذْكُرُونَ اللّٰهَ اِلَّا قَل۪يلاًۘ ﴿١٤٢﴾ Müminlerin Emiri İmam Ali (a.s) hakkında Hz. Peygamber buyurdular ki: "Ya Ali, senin yüzünden iki kavim, (iki taife) helak olur. Birincisi; senin hakkında guluv edip seni ilahIaştıran; ikinci sana düşmanlık yapıp hakkaniyetini gizleyenler. " KAYNAK: Kur’an-ı Kerim/ Tekasür Sûresi/Sayfa:600/Cüz:30/8. Ayet: Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz? ﴾8﴿ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ ﴿٨﴾
Laiklik inançlı inançsız insana saygı sevgi demek
Tanrı eşit yarattı akıl verdi bizlere insansın dedi İbadet kalpte gizlidir;yapma hile yanarsın bile bile Müslümanlar, kutsal inanç ile dine karıştıramaz hile İnanacını kalbinde taşı;olma yalancılarına elebaşı Dindar görünüp kandırma;dökme timsah gözyaşı Topraklar kırgın çekildi nehirlerinden yaşam suyu Müslümanlar, kutsal inanç ile dine karıştıramaz hile Tanrı eşit yarattı her insanı kalpten sevgidir lisanı İbadetin kalpten yalansız olsun kabul olsun hepte Makamları hileyle kandırma hesap olacak gerçekte Müslümanlar, kutsal inanç ile dine karıştıramaz hile Gerçek Müslüman,laiktir inanaçta ayrım yapmaz İnanırsam kendime inanmaz isem yinesi kendime Sular daima yüksekten akar diğer yaşama doğru Müslümanlar,kutsal inanç ile dine karıştıramaz hile Biri dindarı biri değil ancak Tanrı bilir hangisi ehil Hesap günü inançların günüdür;hilesizden yalansız Tanrı adına hesap kesme, Azrail gibi zalimce esme Müslümanlar,kutsal inanç ile dine karıştıramaz hile İslamda şart çoktu,insanlar arasında ayrımı yoktu Maddi çıkarlar için edilen ibadet getirmedi saadet Beşeri şaşar hesap gününde ise insanca aklın şaşar Müslümanlar, kutsal inanç ile dine karıştıramaz hile Tüm dinler doğrudur; çünkü kalpten yaradanı arar Son din en iyi dindir; kalpten ibadet et acını dindir Gerçek inanç kalpte gizli;ancak mutlak Tanrım bilir Müslümanlar, kutsal inanç ile dine karıştıramaz hile Allah dört kitap ve kık peygamber göndermiş insana Allah işine karışma;her insanı kuldur hesap günü bul Allah herkesleri yok da eder veya anında var da eder Yaşasın Laik Demotratik Atatürkçü Türk Türkiyemiz Selim Temiz; 07/12/1960 Mersin Doğumluyum; Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi (Lisans) mezunuyum; Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde şef memur olarak çalışmaktayım; Bu şiirimi gerçekten ama gerçekten çağdaş laik ve kalpten inançlı olan adam gibi adam olan duyarlı ve adaletli ve özellikle adaletsizliğe seyirci kalmayan gerçek milliyetçi Müslüman insanlarımıza armağan ederim; Saygılarımla |