Kül ve Altın
Sultan Süleyman da göçtü bu elden
Garip derviş Yunus da kalmadı Bize düşen neydi ne olmalı İyice düşünüp bir karara varmalı. Her zaman dolanıp kendime geldim Rabbimin hikmetinden azını bildim İsterse firavun sarayında büyü İster Haman, Karun firavunla yürü Hepsinden ötedir bu büyük düzen Rabbimin sınavı dostum, Haydi gör be inceden. Bak sahne kurulmuş dağıtılmış roller Kimi şeytanı oynar kimi meleği İstemez misin iki dünyada kazanmak O zaman gör hakikat olanı Vahiyle inceden ince seyret hayatı. Evet anladım elhamdülilah gerçekten bunu Her şey Rabbimin sırlı oyunu Bu oyun öyle senin benim bildiğim değil Öyle ki içinde büyür ya cehennem ya cennet Sen sıratı müstakimde yürümeyi talim et. Elbette haşa oyun dediysem Bu Rabbimin gör dediği gerçektir Her şey işaret büyük bir ayet Onlarla şu büyük kainat sanatı seyret. Ne diyordu vahiy ey insan Sen ki davan yoksa neyin kalır geriye İnsan amaçsız mı yaratıldı boş yere Elbette insanın hayatını anlamlı ve amaçlı kılan gaye Rabbimini bilmek, hayatını vahiyle İnşa etmekten başka ne Anlıyorsun değil mi ey candan dostum Bu hayat dediğin bir kızgın pota İçinde kaynar, kül olan kalır Ve altın ayrılır curuf olandan Geriye cennetlik bir insan olur Bunun içindir bunca yüksek ve alçak Sen Rabbin değerleriyle yükselmeye bak. (Nisan 2013 İstanbul) |