Sensizliğe Seslenen Sessizliğim...Sessizlik ve sensizlik, iki yoldaş bir de ben Mum alevinde yandık, boğazın sularında Karanlık gökyüzüne çizerken senli desen Kadehlere seslendik, ‘umut vardır yarında’ Son vapur da kalktı… Homurdanıp geceye, taş kalpli iskeleden; Hiç ardına bakmadan Ne sen vardın penceresinde, ne de ben Gözlerimde tebessüm, el sallayan… Yalnızlığa dem tutan şehir, Gözyaşı döken bulut… Kül rengi gözleriyle, Ve umut, her duyulan ayak sesinde Boğazın sularında, akıp giderken gece Ürkek, mahcup… Güne doğru sessizce Ben kalıyorum yalnız, Yalnızlığın acısını hissetmek için derinden Ve haykırarak bazen, yüreğin; en ücra köşesinden Duyulmuyor sesim… Çaresiz Martılar koşuyor boşlukta yalınayak Sonra soğuk teniyle tenime vuran sokak… Teselli dolu sözler dualarla iç içe Sokak lambasının altındaki dilenci… Yürüyorum sonra hep, senin gezdiğin sensiz kaldırımlarda Kokunu alıp kaçan; Rüzgârlara sitemim, kaderimle beraber Gizlerken gözyaşımı, yağmurlar utancından Umut kesilmez diyor, o bilinmez yarından Ve ben yürüyorum… Giden vapur misali, hiç ardıma bakmadan Dudağımda, yazılmamış şarkılar, Ayrılıktan dem vuran… ‘Ağlarım yokluğuna sen varsın gözlerimde Düşersin diye korkum, bu sabrım sükûnetim Sitem var diye kızma, senli tüm sözlerimde Gidişin ile koptu, dünya da kıyametim |