Kara Kuru İkili
(Kendini ciğer sanırdı, alemi Kedi,
En sonunda kendi BAŞInı yedi ! Bu alemde böyleler çoktur,kötüler deşifre olmazsa iyilerin kıymeti bilinmez Hele bir dinleyin Neferî ne dedi !?) Kara mı, kara? Sulu mu, sulu? Sivrisinek gibiydiler. Zaman bataklığının yağcıları… Biri erkek biri dişiydiler. …..Erkek olanın eteği görünmezdi …..Kuru kızın gölgesinden. …..Söz bilmez amma; …..İyi anlardı, kız tavlamaktan ! ..Kuru kızla nasıl ahbap oldukları bilinmez ! …..Hep onla birlikte olurdu. …..Kendini çok zaman köpek sanır, …..Mahallede olur, olmaza ulurdu. Dişi olanı; Bir hayli hırçın, Bazen de masumluğunu takınır Suskunluğuna çıldırırdın! Kendiyle de med-cezir Süvarisi mikroplar! Efendisi kara vezir.. Geceleri sabaha kadar balkonlarda! Evleri gözetler, Ellerinde dürbün, Kendi evlerinden habersiz vaziyetler. Bir de anahtar deliklerinden evleri gözetleyen cüceler… … Kameraları… Fırsat bulduklarında evlere dalar, Komşu hal, hatırını sorarlarmış! Tüm cazibelerini kullanıp, Ağızlar arar, Kandırdıklarını kanatlarına alıp, Sonra bataklıklarına uçarlarmış. At sinekleri, _ok sineklerine, _ok sinekleri, sivrisineklere Kulaktan kulağa, Elden ele, Gönülden, gönüle! Bataklıklardan yağları Taşır da taşırlarmış. Nefes nefese kalırlar, Veremliler gibi öksürürlermiş! Dillerinde; Sakarya türküleri… Ozanlara kök söktürürlermiş! Kara sivrisinek; Ayağında bataklığın kirli suyu, Elinde kadeh, Bitiverir yanınızda eşek arısı gibi Eleştirilmeyi hiç sevmez, “Agamemnon” dibi. Beş gramlık sarhoş beyni ile. Cengâverleri savaşa sokar Gezer dilden dile… Boş meydan kahramanları gibi! Sivrisinekler; Yükselemezler kartallar gibi Beceremezler bal yapmayı… Vampir gibi kan emerek can yakıp, Uçarlar bataklıklarda kabadayı, kabadayı. Es Bre deli poyraz es, İster sözümü, ister hızımı kes… Yanarımda kara kıza yanarım !!!! Esası, bir melek gibi kanatlı Fakat kanatlarını karanlığın bataklığında kısalttı O da düştü tuzağa, Yürekleri derinden sızlattı! …İşte böyle; Sağımız solumuz, Meydanımız, seyranımız… Ve yanlışlar, Ve namussuzlar, Ve asalaklar… Köyümüze geldi uzaklardan! Mikrop bulaştırdılar Onların yüzündendir bu hastalıklar Ondandır masumları, Mahpus damları saklar.. Şerefsizler varken; Bacımız, kardeşimiz, Çoluğumuz, çocuğumuz, Kurtulamaz tuzaklardan! Boşuna demedi, Neferi; Beyaz olmak zordur, Gülüm! Siyahlara ölüm. …Bu siyahların kalleş zaferidir Gel inat etme,Gülüm !! 01 Haziran 2006 Perşembe |
Tabi çok anlamlı Ve güzel
Yüreğine saglık