Cüneydi Bağdadi
Türk-İslam âlimleri serisi – 27
CÜNEYD-İ BAĞDADİ D.H? – Ö. H. 297/909 İlk devir sufilerinden, meşhûr sufi Tam adı; Ebü’l-Kâsım Cüneyd bin Muhammed El-Hazzâz el-Kavâriri diye bilinir, Kısaca da “Cüneyd-i Bağdâdi” söylenir. Doğum tarihi bilinmez denir Cüneyd’im. Bağdat ilinde doğup, orada yaşadı, Ailesi aslen Nihavend diyarındandı, Ailesi de cam ticareti yapardı, Bu yüzden de Kavâriri denir Cüneyd’im. O, bizzat ipek ticaretine girmişti, Bu yüzden ona “Hazzâz” lakabı verildi. Cüneyd, Sûfilerin baş tacıdır denildi, İlk devir sufilerinden olan Cüneyd’im. Küçük yaşında, ilim tahsili yapmıştır. Ebû Sevr el-Kelbi’den fıkıh okumuştur, Ali El-Hasan’dan hadis dersi almıştır, Seri es-Sakâti’de dayındır Cüneyd’im. Zâhiri ilimleri dayısı öğretmiş, “Hadisçi sufi olması” için duâ etmiş, Dayısı eğitiminde özen göstermiş, Yirmi yaşında fetva verendir Cüneyd’im. Şer’i ilimleri öğrenip, tasavvuf dedi, Tasavvufi bilgileri de çok severdi, Onun ilmini de pek çok âlim överdi, Hal ilmi sahibidir Cüneyd-i Bağdadi’m. Zamanın edipleri, onun sözlerinden, Devrin filozofları da fikirlerinden, Kelâmcılar ise Cüneyd’in ilminden, Herkese ilham kaynağı verir Cüneyd’im. Hem ilim, hem ticaret bir arada gitmiş, Nafaka temini için ticaret dermiş, Dükkânın yarısını ibadethâne etmiş, Sana “Tâvûsü’l-ulemâ” denir Cüneyd’im. Dayısı Seri, Cüneyd’e icâzet verir, Hakk yolunu tebliğ etmesini bildirir, Fenâ ve Tevhid, bu ince konuda pirdir, Sana “Seyyidü’t-Tâife” denir Cüneyd’im. Her sözünü, çok anlamda telaffuz eder, Dinleyen, o sözlerle kendini kaybeder, Ünlü âlimler onun sohbetine gider, Herkesi kendine talebe eder Cüneyd’im. Her tarikât, ona çok güzel bir yer vermiş, Tasavvuf yolunda onu, pir ilan etmiş, İlmi yüksek nice âlimler yetiştirmiş, Akl-ı selim herkesten övgü alır Cüneyd’im. Ölüm döşeğinde bırakmaz namazı, Nimet diye algılayıp, etmiş niyazı, Vird anında iken teslim etmiş canını, İbâdeti baş tacı edendir Cüneyd’im. Yatakta iken, Kur’ân-ı hatmetti denir, Hastalığı da kendisine nimet bilir, Son nefesi, “Bakara”yı okurken verir, Bağdat ilinin göz bebeğidir Cüneyd’im. Tasavvuf, terim ve usulünü belirtmiş, Onun koyduğu sistem, bu güne gelmiş, “Tasavvuf; hedefe ulaşmaya köprü” demiş, Hakk’a kulluğun şuuruna varır Cüneyd’im. Tasavvufi Tevhid inancını savundu, Tevhidi, dört anlayışa ayırıyordu, Halkın, Ulemanın, seçkinlerin diyordu, Bağdat’ın ilim deryası denir Cüneyd’im. Tasavvuf yoluna dair sözleri vardır, “Yolumuz, Kur’ân ve Sünnetle kayıtlıdır, Tasavvuf, Kur’ân ve Hadisle sınırlıdır, Diyerek tarikatı anlatır Cüneyd’im. Cüneyd, gibi bağrı yanık olmayı seçmeli, Doğruyu bulmak için bir Mürşide gitmeli, Hakk için, Tarik yolunda olanı sevmeli, Kişi bilmediğinin düşmanıdır yiğidim. Gör bak, güzel yurdun güzelliği yok oluyor, Her bir karışında masumun kanı akıyor, Bağdât’ın toprağında Cüneyd mahzun yatıyor, Evliyaların yolu terk edilmez yiğidim.. Tâvûsü’l-ulemâ: Ulemâ içinde mertebesi büyük olan. Seyyidü’t-Tâife: Tasavvuf yolunda üstün bilgilere haiz olan. Niyaz: Yalvarma, yakarma, dûa Şair, Araştırmacı, Yazar: Abdullah Yaşar Erdoğan |