KUM SAATİ
kum saatine inandığımız günden beri
bir avuçtur bizde her şey.. zamanı bir avuç kuma bandırdık mesela, zindan penceresinde uyuklayan çocuğa verdik biz. bir bölmeden giderken kum diğerine, ne hızıydı ne tozu, bir avuç zamandı bütün mesele. yani biz, büyük ustaların elinde işlenmiş saydam kaplara koymuştuk, bir hayatın geri kalanını. geri kalanı dediysem, hani, o da bir avuç.. ve yaşamak da sevmek de bir avuç, inan bana.. yürek de hatta.. kahverengi gözlerdeki bakış da, bu sebepten günlerce uykusuz kalış da.. bir avuç dilek için iki elimizi açtığımız zamanlarda bile, bizim bir elimizde yürek vardı aslında. ve beklemek denilen şey de, bir avuç kumdu esasında. Demem o ki, kum saatine inandığımız günden beri bir avuç insanız işte. fazlasını isteme.. |