HÜZÜN GALEBE
Herkes gidenlere sevdalı
Gelene hoş geldin diyecek kimse kalmamış Herkes yalnızlığı hüküm sanıyor Seveni bekleyen kimse kalmamış Hüzün galebe Kurumuş bekleyen dallar acıya zincirli Yağmurlar, yağmurlar, yağmurlar Nisan yağmurları O kadar uzaktan bin hevesle gelip Islatacak bir tutam kuru toprak bulamayacak, yazık! Aciz bir gururda güneşlenmek pahasına Gülüşlerimizi kaybettik Mektuplara hükümsüzdür diye ilanlar yazamadık Bazan çarşaf gibi sakin denizlerin İçinde ne huzursuzluklar saklıdır, bilir misin Batır bakalım onun sessizliğine bir iğne Ne çığlıklar duyacaksın Susmayı bir konuşma eylemi zannetmeye başladı çaresizlik İşte şimdi hüzün galebe Elbette Dünya yüzeyinde çoğunluktadır sevenler Çoğunlukla yalnızlıktadır onlar Gökyüzüne baktım Bir bulut geçiyor Galiba sizin oralara gidiyor Cama çık bak Yaralı kalbimi gezdiriyor Meramımı ona yazdım Melekler sana götürüyor İnsanda umut vardır Benim hüzünlerim bile geceden alacaklı mavi İnanıyorum Gün gelecek toprak semaya açacak kalbini Namludan çıkıp hızla yetişen mermi gibi İnanıyorum Sen de öyle yapacaksın Bakma günü gelecek dediğime Acilde bekliyorum Herkes bir şeyler söylüyor Yanımda olsa şunu yapardım bunu yaparım, diyor Benim vaat edecek bir şeyim yok Yanımda olsan sen, ben ne yaparım! Bilmiyorum Yanındaysam gücüm yeter mi yine böyle söze Bilmiyorum Ama şimdi hüzün galebe |