KAPILAR KAPANMIŞ
Vardım Senirkent’e On üç Kasım’da,
Girecek açık kapı bulamadım. Kalmamış hiçbir şey sıla tasımda, Girecek açık kapı bulamadım. Baba ocağının geçtim önünden, Kapısı kapanmış sormadım neden? Anneme baktım açık pencereden, Odalarda babamı bulamadım. Karaçalı’da annem babam yatar, Bilirim eş dost yolumuza bakar. Felek kapıları yüzüme kapar, Söz ile gerçeği ayıramadım. Büyükler göçmüş, gurbette kuzenler, Ankara ve İstanbul’da yeğenler, Nerde hısım akrabayız diyenler? Hatır soracak adam bulamadım. Selam verdim Hace-i Dağıstana, Eren Dededen Şeyh Ahmet Sultana, Senin için söylenecek destana, Kelimeleri seçip yazamadım. Bayramcık mezarlığında dolaştım, Geçmiş atalarımla selamlaştım. Ordan Şeyhler Camisine ulaştım, Kel İmam Camisini bulamadım. Kayabaşından seyreyledim seni, Ayak damlı İleşberler evini, Hatırladım Kırıcı, Dilkeseni, Tüm kapılar kapanmış açamadım. Hocam Halil Kamil ile söyleştik, İsmail Şavklı dükkanda eğleştik, Hıdır Şanlı ile maziyi deştik, Sohbetlerden eski tat alamadım. Mehmet Ertekin telefonda sitemli, Kal diye ısrar etti Ecz. Heybeli. Anne baba ahirete gideli, Kaç yıl geçti koynunda yatamadım. Pazar Camisinde kıldım namazı, Vatana millete ettim niyazı. Bozulur mu dedim kırk yıllık yazı, Gurbete geri döndüm, bozamadım. ISPARTA / 13 Kasım 2012 Dr. İbrahim KARAER |