SEN YOKSUN
Çağlayan ırmak gibi zaman akmakta,
Gündüz aydındık ta gece yıldız şavkta, Ateş böceği gibi gönül ortada dolaşmakta, Sen yoksun günler geçiyor, yol bakmakta. Herkes yükünü yüklenmiş yoluna gidiyor, İçimde sensizlik ateşi yanıp tutuşuyor, Yollarını gözlemekten gözümün feri bitiyor. Sen yoksun, gönlüm hayalinle dolaşıyor, Bir görünüp kayboluyorsun gözümden, Bir şeyleri koparıp götürürsün özümden, Anlatmak istesem anlaşılmaz sözümden, Sen yoksun, özlemin eksik değil gönlümden, Rüzgârlara sorsam kokunu getirmez bana, İsmin dilimde, senden başkası şifa olmaz bana, Aklımdan hiç çıkmasın gittiğinden bu yana, Sen yoksun, yokluğun acı veriyor yaşayana, Gittiğinde bu yana bahçedeki çiçekler açtı, Sümbüller laleler kokularını etrafa saçtı, Yokluğunla benim gönlüm benle savaş açtı, Sen yoksun, yaşadığım hayatın tadı kaçtı.. Yokluğunda bahçedeki laleler boyun büktü, Kenarda açan zambaklar açmadı küstü, Yokluğunla talan olan kalbime ateş düştü, Sen yoksun, yokluğunda payıma çile düştü.. Senin hasretinle soluk alıp yaşıyorum, Seni düşündüğüm o zaman var oluyorum, Sen olmayınca ben bir şey yapamıyorum, Sen yoksun, ben senin hasretinle yaşıyorum. Bu gönül, öz çiçeğinden olmuş yoksun. Nereye baksam göremiyorum sen yoksun… Kaybolmadın yerin kalbimin ortası olsun, Sen yoksun, bekletiyorsun sen gelmiyorsun. |