Bülbülüm…Aramıza girdi sıra sıra dağlar Yücesinde karlar eriyerek çağlar Hasret kavururken yüreğimiz ağlar Engelleri kaldır gel artık bülbülüm… Bağımda ektiğin güllerim hep soldu Çiğ düşen yaprağım kederlerle doldu Ayazda donarken ele bahar oldu Zemheriye saldır gel artık bülbülüm… Kara gözlerine hasret çeker gözüm Salkımında çürür bakılmazsa üzüm Bahçıvanım olup bulsan buna çözüm Sensiz kuru daldır gel artık bülbülüm… Kar, tipi, boranlar yollarını tıkar Elim, kolum bağlı dilden isyan çıkar Karabasan gece boğazımı sıkar Kapı zilim çaldır gel artık bülbülüm… Taşıyamaz dalda ayrılık çok ağır Şakımanı duymaz güllerim mi sağır? Yaprağı düşerken bam telinden bağır Çalmaz sazım laldır gel artık bülbülüm… İstemem başka aşk yüreğim senle tok Gererek yayını sevdayı ettin ok Yürekte açılan yaraya derman yok Merhemlerin baldır gel artık bülbülüm… Kahve telvesinin şemasında izli Yıldız namesinin arasında gizli Gördüm ki yüreğim bir sana hacizli Papatya bir faldır gel artık bülbülüm… Seher’e tak dedi çekilmez bu çile Az kaldı düşecek aşkım dilden dile Vuslat çok mu uzak yap ufak bir hile Günahımı aldır gel artık bülbülüm… 27.03.2013________________ Seher_Yeli S.Zerrin Aktaş |