SENİN SEVDAN
Senin Sevdan
Güneş sensin diye ışık ister yüreğim. Güneş değil de bulut olsaydın, Her gün yağmur duasında olurdum inan. Şimdi nasıl yanmak istiyorsam ateşinle, Ateşin nasıl derde derman ise, Bulut olsaydın ıslanmak isterdim, Kuru yerim kalmayana dek. Ne ıslaklıklar derttir bana, Ne de ateş yakar.. Bulut olsan da, güneş olsan da inan, Bu gönül hep sana akar. Çünkü; Cehennem olsa tüm hayat, söndürür bu gönül. Cehennemi gül bahçesine, döndürür bu gönül. Rest çekerim senden gayrı ne varsa hayatta. İkametgâh ister gönlüm, yalnız senin gönlünden. Senin gönlündür bu gönle tek tabu gönül, Ne istirahat, Ne de bir ikamet ister gayrıdan bu gönül. Mecalim kesilir bir sözünle yıkılırım. Ancak derman diye gönlünle yakılırım. Çünkü; Cehennem olsa tüm hayat, söndürür bu gönül. Cehennemi gül bahçesine, döndürür bu gönül. Nesimi der ya hani: “Gah çıkarım gökyüzüne seyrederim âlemi. Gah inerim yeryüzüne, seyreder âlem beni.” Ben ne âlem seyretmek isterim, Ne de âlemin beni seyretmesini. Seni göreyim ve sana görüneyim yeter. Senin olmadığın bir âlemi de, Seni yazmayan bir kalemi de istemem… Âlemi âlem kılan da, kalemi anlamlı kılan da sensin. Çünkü; Aşkının ateşi hem yakar, hem söndürür beni. Senin sevdan her şeyden döndürür beni. Mustafa EROL 25. Mart.2013 Antalya/ Manavgat |