Sen Alıştırdın
Derin bir kuyuya bağırmış gibi
Sesimin aksini duyuyorsun sanıyorum Sen giderken... Ama değil; Attığın taşı çıkarmaya çalışıyoruz kuyudan yine bin kişi... Haykırmak istemem Belki birazını karanlığın yutar diyedir, Boşluğunu görüyorum dipsiz derinlikte, Haykırıyorum; Kerpetenle sökerek suskunlukları, Bize de boşluğunda yer açmaya çalışıyorum... Onanmayan bir veda sahnesi Konu; hep tanıdık bildik bir kalabalık... Milyon defa oynansa da Milyon defa kapanıyor perde Arsızca ... Hırçınlıklara tepkisiz kalışın; kararsızlığın, Hatta kahkahanın, saklanmak olduğunu artık daha iyi anlıyorum, Benziyoruz nihayet... Yoksa sen de dayanamazsın ’ana’ denilince Bir babanın yeşil bakışını grileştirmezsin gün henüz doğmuşken. ’Sen de mi?’ deme bana , Ne farkı var yaşadıklarımızın, Hepimiz aynı sahnedeydik yine El salladık, Belki son kez Belki milyon kez... Vedaları sen alıştırdın bize.. |