Sabır Tesbihi
Yandı sevda ateşiyle kebap oldu yüreğim,
Kırıldı sapı elimde kaldı aşk küreğim. Kapı kapı dilenci misali dolaşmama gerek yok, Zira dertler yoldaşım oldu, daim boşa gitti emeğim. Sevda yollarının gurbet treninde sallanır mendilli eller, Ayrılık acısından zemheri soğuklarında bedenim terler. Koklamaya kıyamadığım kan kırmızı renginde bir gül olmuş o yar, Solar gözlerimin önünde,yaprakların döker. Çıkardım cebimden, sabır taşlarından yaptığım tespihi, Düştü elimden yere un ufak oldu aşkın kadehi. Yüzlerce sevda fidanı dikmiştim, aşkın yalçın dağlarına, Kurudu birer birer, Keşke dinlemiş olsaydım sevda kahramanlarının tenbihini. Ne başı dumanlı dağlar müsaade etti yarime kavuşayım, Ne de dizlerimde takat,gözlerimde fer kaldı yare koşayım. Pişmanların pişmanıyım şimdi sevda hedefine ulaşamadığım için, Bırakmadılar, gün göstermediler, canı gönülden doyasıya çoşayım. Sevdanın en verimli topraklarını bile bıraktım nadasa, Yazıp da gönderemediğim sevda mektupları saklı duruyor gönül kasasında. Kalem, kağıt, mürekkep ve seçerek yazdığım kelimeler bile şikayetçi benden, İçmeye doyamadığım sevdanın yorgunluk çayı duruyor hala boş masada. Yanmasın sevda ateşinde yüreğim, cevir ha bire kızgın şişleri, Çok zordur, çekilmez olur çoğu zaman sevda işleri. Hem mutlu eder, hem de küstürür fani dünyaya, Ararsan şayet bulamazsın belki sevda yolunda mutlu kişileri. 27/01/2006 |