La Tahzen, La Taknetu
Rabbim!!
Ben kapında bi/çare Aranıyorum Umut ve özlem Sağıma bakıyorum elimi kaldırıyorum Uzatıyorum medet diye Gözüme zulmetli bir karanlık ilişiyor Ürküyorum Hüzünleniyorum Ve indiriyorum çare/siz Yine içimde umut doğuyor Soluma bakıyorum bu defa kaldırıyorum elimi Uzatıyorum uzatabildiğim kadar Safi bir nur, parıldıyor tüm ihtişamıyla Alıyor gözlerimi Ümidim ve özlemim çıkıyor en yükseklere En derin hislerime En temiz duygularıma Ve elimi uzatıyorum Nura, nurlanmak için Ama hüzün kaplıyor birden Sağımda geliyor benimle Kaçmaya çalışıyorum Uzattıkça elimi bırakmıyor peşimi Ne kadar çabalasam da Hüzünleniyorum Bi/çare dilimden şu ayet dökülüyor İnnema Eş kubessi ve huzni ilallah Başım önde içim buruk hüzün kaplamış içimi Birden bir ses geliyor İrkiliyorum la Tahzen Duruyorum İliklerime ilişiyor ama yine hüzün Yine ses geliyor La tahzen innellahe meane Yüzümde bir sevinç İçimde bir ihtizaz Kalbimde ümit Ellerimi birleştirmeye niyet ediyorum Açıyorum ellerimi Çünkü Rahmet affetmek ister Çünkü Merhamet şefkat eder Ve Ey Rabbim !! Gündüzü geceye- geceyi gündüze kalbeden Sensin Bütün karanlıkları nuruyla nurlandıran Sensin Geçmişim tüm karanlığıyla geleceğimi zulmete boğmak istiyor Oysa Senin nurun her şeyi nurlandırır Beni geçmişimin tazibinden ve zulmetinden kurtar Benim geleceğimi nurunla nurlandır, zira Senin nurunu hiçbir şey söndüremez ey Nur Ve ellerim yüzüme kavuşuyor Sıcaklık hissediyorum Dokundurdukça yüzüme rahatlıyorum Dağılıyor içimdeki hüzün ve karanlıklar Ve bir ses duyuyorum Umutlu Nurlu Şefkatli Merhametli La Taknetu Min Rahmetillah Mikail Demir Not: Bu yazı 2008 de bir sıkıntı sonrası kaleme alınmıştı. Bir Hocam’ın bana göndermesi vesilesi ile hatırladım ve buraya ekledim |
"Dağılıyor içimdeki hüzün ve karanlıklar
Ve bir ses duyuyorum
Umutlu
Nurlu
Şefkatli
Merhametli
La Taknetu Min Rahmetillah... "
Binler amin.