JOURNAL
Saadet,mevsimlerin dışında yaşamak.
Ankara’dan kopar gibi ayrıldım.Tekerlekler rüyalarımı çiğniyordu. Ankara yoktu benim için.O hayal ülkesini halkeden sendin. Ve tren bizi hayata götürüyordu. Kader hain bir rejisör, seni 41’de tanıyabilirdim,42’de tanımalıydım. Yılları aşınmış libaslar gibi attım üzerimden. 18 yaşındaydım.18 yaşındaydın. Zamana "geçme dur" diye haykırdım zaman saygıyla kapımızda durdu. Beraber olmak için paraya ihtiyacımız var. Kaderin aşktan intikamı bu. Biliyorum ki benimsin Kelime kanattır,kelime buse. Dün akşam tevekkül kokuyordu sesin, teslimiyet kokuyordu. Dışarda yağmur çiseliyor.Yine şuh bir bahar sabahı. Kaçta Kaçın benim? Seni bütün olarak istiyorum. Mazini kıskanıyorum. Vaham benim. Yine sususuzum, eskisinden daha susuzum. Yine şuh bir bahar sabahı. Ve yine yoksun. Akşam sesin ümitle ürperiyordu. Nasıl olsa geleceksin, nasıl olsa birbirimiziniz. Ama senin için acı çekmemek, sana ihanet etmek gibi birşey geliyor bana. Aşka giden yol dikenli Gençliğim, allahsız bir çölde akıp giden başıboş bir ırmaktı. Sana yazdıklarımdan utanıyordum. Kelimeler niçin kağıdı yakmıyorlardı? |