Kasım ayında siftah eden kar ardı kesilmeyen dondurucu soğuklar çatlamış minik ellerimiz ayakta lastik pabuçlar minicik cüssemizi güç bela taşıyan okula gitmekte zorlanan bacaklar aylarca, beyaz örtüsünü muhafaza eden sokaklar.
Ne çamaşır makinesi vardı ne de bugünkü mutfaklarımız… sıkça gelince akrabalarımız ne rahattı, biz çocukların enlemesine yattığı yün yataklarımız.
Uzun yazlarımız vardı hiç bitmeyecek sandığımız ah İstanbul!... o zamanki halin(m)le nasıl özlüyorum bilsen seni, karpuz kabuğundan arabamı ve memleketimin kiraz bayramını.
Bahçede bir de kuyumuz vardı bizim tek kaygımız... içine düşme korkusu yine de güzeldi, kışın sıcacık olurdu suyu. solunda, çıtkırıldım dallı şeftali ağacımız sağında erik ve kayısımız biraz ilerde, annemin, ayva ağacının gövdesine büyüsün diye bağladığı palazlanınca da kestirmeye kıyamadığı tavuğumuz..
Yağmur yağınca üstleri süpürülen kiremit çatılardan yoksun mahallemizde rahmet ile dolardı kurnaların kapları, yumuşacık olsun diye annelerle, kızlarının saçları.
Her ne kadar kaleme döktüysem de yaşantımın bir parçasını o kadar çok ki dahası...
Ya kâğıttan taşanları ne yapmalı?
Ve... sırası mıydı şimdi dedim tekrarı olmayacak o günleri sükutun dibine vurup Hasret ile yâd etmenin....
Oh olsun bana, kendim istedim.....
İşte böyle acırdı içim.
18 Mart 2013 / NÜS
Muhteşem Yorumuyla Sürpriz Yapan -de_soulmate’ye- Kocaman Teşekkkürler...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
_SIRASI MIYDI ? şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
_SIRASI MIYDI ? şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Her ne kadar kaleme döktüysem de yaşantımın bir parçasını o kadar çok ki dahası...
Ya kâğıttan taşanları ne yapmalı?
Ne kadar biriksede yürekte acılar,sadece zerresidir kaleme dökülen. Kutlarım. her kıtası ayrı hüzün taşıyan ve duygulanarak okuduğum bir şiirdi . Yüreğinize sağlık Saygılarımla.
Ne kadar güzel..hepimizin çocukluk dönemleri aynı..her satır yaşadıklarımdan. Ruhunuza gönlünüze sağlık çok beğeniyle okudum ve o günleri anımsadım. Sevgiler selamlar.
Uzun yazlarımız vardı hiç bitmeyecek sandığımız ah İstanbul!... o zamanki halin(m)le nasıl özlüyorum bilsen seni, karpuz kabuğundan arabamı ve memleketimin kiraz bayramını.
İNSANIN HER SAHİP OLDUĞU EBED OLSAYDI BIKKINLIK GETİRİRDİ GEÇİCİ OLDUĞU İÇİN HEM KIYMETLİ HEMDE ÖZLENEN ANILARLA EFSANELEŞİYOR Kİ HAYATIN HAZİNELERİ YÜREĞİNE SAĞLI HARİKA BİR ANLATIM KUTLARIM SELAMLARIMLA A.E.O
ah o eski günler ahhh:(( kiz bacim biz ne mutluyduk eskiden.Ne lüksümüz vardi nede kimseyle yarisimiz.amannn ben susuyumda izninle siirim anlatsin sana o eski günlerimizi..yüreginden öpdüm canim.Böcükde konacagi yeri iyi bulmus tebrikler:)) biz cok mutluyduk eskiden,
bahceli bir evimiz vardi eskiden biz cok mutluyduk aportmanlar daha in$a edilmezken konu kom$u güler eglenirdik,göstermelik dostluklar yokken
randevu almak yokdu eskiden,kom$u Ay$e,Fatma teyze varken kapiyi calar dalardi misafirler, bir fincan kahvenin hatri sayilirken en güzel kö$eler misafirlere verilirdi,koltuklar kanepeler odalarimizin $eklini $emalini bozmazken
kolunun altina iki ekmek alir gelirdi babamiz sormaya cekinirdik,hani nerde bizim $ekerimiz, cikolatamiz zamane cocuklarinin istekleri hic bitmiyor,nintendelor en büyük dü$manimiz
sokaklarda top oynar, ip atlardik korkumuz yokdu sapiklardan ,canilerden, korkusuzca mahellemizde ko$ar oynardik
mahallenin kadinlari bir araya gelir KISIR,börek cörek yapardi kilit yokdu eskiden ,konu kom$u kapilarini sadece kapardi sicak yaz aylarinda evlerde nefes alinmazdi, HIRSIZI dü$ünen yokdu o zamanlarda,herkes pencerelerini sonuna kadar dayar yatardi
biz cok mutluyduk eskiden,kimseyle varlik yari$imiz yokdu lüks villa,mercedes araba ,cemil ipekciden takip edilmezdi eskiden moda pazarlardan, sokak saticilarindan alirdi üsütünü ba$ini fakir fukara
eskiye rabet olsa bit pazarina nur yagar derlerdi zaman tüneli acilsaydida ,ah ke$keeee o eski günlerimize geri gidebilseydik birbirimizi yine öyle saf ve temiz kalbimizle candan sevebilyseydik ke$ke diyorum ke$ke Ailecek ayni sofraya oturup bir bardak cayi keyiflice icebilseydik
Hayat..iyisiyle kotusuyle anilar ve daha nice guzel anilarini dile getirmen dileklerimle...Gecmise her baktiginda gulumse. Kalemine ve o guzel yuregine saglik.Yorum ve muzik de cok guzel olmus.Emeklerinize saglik.
Yağmur yağınca üstleri süpürülen kiremit çatılardan yoksun mahallemizde rahmet ile dolardı kurnaların kapları, yumuşacık olsun diye annelerle, kızlarının saçları.
Her ne kadar kaleme döktüysem de yaşantımın bir parçasını o kadar çok ki dahası...
Ya kâğıttan taşanları ne yapmalı?
Ve... sırası mıydı şimdi dedim tekrarı olmayacak o günleri sükutun dibine vurup Hasret ile yâd etmenin....
Oh olsun bana, kendim istedim.....
İşte böyle acırdı içim.
18 Mart 2013 / NÜS
Mükemmeldi şiir ve yorum.............. Mest oldum dinlerken....... Her iki yüreği ayakta alkışlıyorum....... Yüreğin kalemin daim olsun Saygılar
nerelere gittim ahh bir bilsen Neclam boş yağ teneklerinde yağmur suyu biriktirirdim çocukken bu Rapunzelleri yıkamak için:( hele dolarken yağmur suyuyla tın tın sesler ev dediğim de gecekondu kiremit var mıydı bilmem hep akardı evimiz ama çok mutluyduk çok..
nar ağacımız vardı bahçede.. çok sevdim şiiri çok yüreğini sevdiğim gibi..
muhteşem deme yorumuma birşey sanıcam kendimi ben seni çok seviyorum canım arkadaşım bu şiiri okurken aklıma bu şarkı geldi çok severdim onu anımsattı dayanamadım okudum
teşekkür ederim bugün bana çocuk Türkanı verdin bu şiirle...
sevgimle dua ile...
<3
de_soulmate tarafından 3/19/2013 4:18:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kasım ayında siftah eden kar ardı kesilmeyen dondurucu soğuklar çatlamış minik ellerimiz ayakta lastik pabuçlar minicik cüssemizi güç bela taşıyan okula gitmekte zorlanan bacaklar aylarca, beyaz örtüsünü muhafaza eden sokaklar.
Ne çamaşır makinesi vardı ne de bugünkü mutfaklarımız… sıkça gelince akrabalarımız ne rahattı, biz çocukların enlemesine yattığı yün yataklarımız.
Uzun yazlarımız vardı hiç bitmeyecek sandığımız ah İstanbul!... o zamanki halin(m)le nasıl özlüyorum bilsen seni, karpuz kabuğundan arabamı ve memleketimin kiraz bayramını.
Bahçede bir de kuyumuz vardı bizim tek kaygımız... içine düşme korkusu yine de güzeldi, kışın sıcacık olurdu suyu. solunda, çıtkırıldım dallı şeftali ağacımız sağında erik ve kayısımız biraz ilerde, annemin, ayva ağacının gövdesine büyüsün diye bağladığı palazlanınca da kestirmeye kıyamadığı tavuğumuz..
Yağmur yağınca üstleri süpürülen kiremit çatılardan yoksun mahallemizde rahmet ile dolardı kurnaların kapları, yumuşacık olsun diye annelerle, kızlarının saçları.
Her ne kadar kaleme döktüysem de yaşantımın bir parçasını o kadar çok ki dahası...
Ya kâğıttan taşanları ne yapmalı?
Ve... sırası mıydı şimdi dedim tekrarı olmayacak o günleri sükutun dibine vurup Hasret ile yâd etmenin....
işte zaman akıp gittikçe geçen günlere özlemlerde artıyor :( çok duugulu çok güzel canım emeğine yüreğine usta kalemine sağlık tebriklerimle selam sevgiler.
binalar da daha yüksek gelirdi... "Neden sanki dünya dar gelir" şarkısına hep hayret ederdim. gelincik tarlasına girdiğimde o kadar geniş gelirdi ki orası bana... her yer boş işte neden darmış dünya derdim :))
Ne çamaşır makinesi vardı Ne de bugünkü mutfaklarımız… Sıkça gelen akrabalarımız Çok güzeldi Biz çocukların enlemesine yattığı Yün yataklarımız.
Uzun yazlarımız vardı bizim ah İstanbul!... O zamanki halin(m)le nasıl özlüyorum bilsen seni. karpuz kabuğundan arabamı ve memleketimin kiraz bayramını.
Bahçede bir de kuyumuz vardı bizim ek kaygımız içine düşme korkusu yine de güzeldi, kışın sıcacık olurdu suyu. solunda zarif dalları olan şeftali ağacımız sağında erik ve kayısımız biraz ileride, ayva ağacının gövdesine annemin, büyüsün diye bağladığı sonra da kestirmeye kıyamadığı tavuğumuz..
of of! Ne günlerdi... varlık içinde darlıkla, yokluk içinde varlığı hatırlattınız.. Ve o zmanlar herkes daha mutluydu... yüreğinize sağlık selam ve sevgilerimle...
Evet bir ara sana yağ yoktu, bulmak için bakkal tanıdık olmalıydı....:) Ah o salıncaklar... Şimdi hangi sokakta salıncak kurulabilir? Şimdi sırası mıydı geçmişi hatırlatmak... Galiba yaşlandık:)
yaşantımın bir parçasını
o kadar çok ki dahası...
Ya kâğıttan taşanları ne yapmalı?
Ne kadar biriksede yürekte acılar,sadece zerresidir kaleme dökülen. Kutlarım. her kıtası ayrı hüzün taşıyan ve duygulanarak okuduğum bir şiirdi . Yüreğinize sağlık Saygılarımla.