Dördüncü kat on bir no oda
Dördüncü kat on bir no odadayım
Yanaştır gemini pencereme Açtım! Gir yelkenlerinle birlikte içeri. Gönlümde dalgalar Dudaklarım uçurum ötesi Yüreğim parça parça Enkazımın başımda kargalar senfonisi. Otur masaya kadın! Egzotik bir hava, meze bulantı Başım dönüyor Midem bulanıyor Miray oldum bu akşam Tek tesellim umuda astığım kırıntılar . Nedir bu ayak sesleri Basma nasırıma kanatsız kelebek Acı kol geziyor Ne diyor bu zevzekler Moloz taş yığınları. En büyük yığınağım seni beklemek Dördüncü kat on bir no oda Garson getir meze arkasından soda Gitti mi yelkenler, Git timi gemi Kalbimi bıraktı mı? Kalpsiz erkekler bu çağda moda… Bilmiyor musun? Getir garson fırdöndü Deme ulan deme! Bildiğin kadınlar teker teker öldü Geride ruju dudağı Asmolen göğüslerinden pervane parçaları Bayrak direği değildi, kalçaları Değildi ağzı, İstanbul boğazı Tek bildiğim somon balığı. Geminin direği Pervaneye cevirdi erkeği Kadın aşk kelebeği Sevdana talebeyim Öğret bana aşk’ı Ya da aşksızlığı. |